You are currently browsing the monthly archive for Mart 2019.
Açık Radyo’yu online dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Radyo Garden üzerinden Açık Radyo’yu dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi Programları ve Podcast Arşivleri içinTIKLAYINIZ
Açık Radyo resmi web sitesi: acikradyo.com
Açık Radyo’yu internet üzerinden ve mobil cihazlarından dinlemek isteyenler için faydalı bilgiler
Açık Radyo Arşivi için TIKLAYINIZ
Açık Radyo program blogları için TIKLAYINIZ
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi: 5 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2019 akışı için Tıklayınız Günlük / Tıklayınız Haftalık
————————————————————————————
06:00 – 06:55 DemocracyNow!
democracynow.org/shows/2019/3/29
07: 00 – 07:20 Tehlikeli Oyunlar (Yeniden) / Yazan: Oğuz Atay / İletişim Yayınları / Okuyan: Tilbe Saran
Usta yazar Oğuz Atay’ı ölümünün 40. yılında, “Tehlikeli Oyunlar” romanının okumasının tekrarı ile anıyoruz.
07:30 – 07:50 Sabahlık / Didem Gençtürk ve Emre Aydoğdu
08:00 – 10:00 Açık Gazete / Ömer Madra, Murat Can Tonbil, Selahattin Çolak
Açık Gazete kayıt arşivi
***
‘İttifaklı’ yerel seçimde değişim rüzgârı: Üç büyük ili CHP kazandı
Haftalardır merakla beklenen yerel seçimlerde CHP, ‘kalesi’ kabul edilen İzmir’in yanı sıra İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanlıklarını da kazandı.
Türkiye’deki sistem değişikliğinin ardından gerçekleşen ilk yerel seçimlerde iktidar partisi AKP ile MHP’nin ortaklığı ‘Cumhur İttifakı’, oy oranını hemen hemen korumasına karşın birçok belediyeyi kaybetti.
AKP’nin bu kayıpları en çok CHP’ye yaradı. Cumhuriyet Halk Partisi, İstanbul ve Ankara’nın yanı sıra Adana, Antalya, Artvin, Bilecik, Bolu, Mersin, Kırşehir ve Ardahan’ı ‘Cumhur İttifakı’ndan almış oldu. CHP, yerel seçimlerde resmi olarak İYİ Parti ile ittifak yapmıştı.
Bu önemli illeri kazanan CHP, Giresun ve Zonguldak’ı AKP’ye kaptırırken tekrar aday göstermediği Mehmet Siyam Kesimoğlu ise bağımsız aday olarak Kırklareli’nde yeniden belediye başkanı oldu.
İmamoğlu ‘peşini bırakmadı’
Seçim gecesinin en merak edilen sonuçlarından biri İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı yarışlarıydı. Eski meclis başkanı ve başbakan Binali Yıldırım, zaferini ilan etmesine karşın CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu, daha sakin ve kararlı bir görüntü çizerken ‘hakkının peşinde’ olduğunu göstermek için bu sabaha kadar sekiz kez canlı yayına çıktı.
Sabaha karşı zaferini ilan eden İmamoğlu’nu daha sonra Yüksek Seçim Kurulu da onaylayarak İmamoğlu’nun ipi göğüslediğini açıkladı. İmamoğlu, YSK’nın açıklamasının ardından Twitter hesabının ‘info’ bölümüne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ifadesini yazdı.
Ovacık’tan Tunceli’ye
İlklerin yaşandığı yerel seçimde bir ‘ilk’ de Tunceli’den geldi. Türkiye Komünist Partisi’nin aday gösterdiği Fatih Mehmet Maçoğlu, oyların yüzde 32’sini alarak en yakın rakibi HDP’li Nurşat Yeşil’e dört puan fark atarak Tunceli’nin yeni belediye başkanı oldu. Türkiye tarihinde ilk kez bir şehirde komünist bir partinin aday gösterdiği isim kazanmış oldu.
MHP de ‘kârlı’
‘Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP de seçimi ‘karlı’ kapatan partiler arasında yer aldı. MHP, ortak aday göstermediği birçok yerde AKP’ye üstünlük sağlayarak başkanlıkları kazandı. MHP’nin ortaklık olmadan seçime girdiği şehirlerde kazandığı belediyelerden 7 tanesinde -Amasya, Çankırı, Erzincan, Kastamonu, Kütahya, Bayburt, Karaman- AKP’li belediye başkanı bulunuyordu. MHP ayrıca, Silivri’yi alarak ilk kez İstanbul’da bir ilçe belediyesi kazanmış da oldu.
HDP, belediyeleri kayyumdan geri aldı
Batı’daki büyük şehirlerde aday göstermeyen HDP ise resmi olmayan sonuçlara göre kayyum atanan şehirlerden altısını geri aldı. HDP Diyarbakır, Van ve Mardin Büyükşehir belediyelerinin yanı sıra Hakkari, Batman ve Siirt il belediyelerini tekrar kazandı. AKP ise Şırnak, Ağrı ve Bitlis il belediyelerini aldı. Diyarbakır’da kayyum atanan bütün ilçeler de HDP’ye geçti. Mardin’in eski belediye başkanı Ahmet Türk, yine Mardin’den girdiği seçimleri kazanarak tekrar belediye başkanı oldu.
Tartışmalı yerler
AKP ve CHP’yi karşı karşıya getirecek en büyük il İstanbul gibi görünüyor. Resmi sonuçlar açıklanmadan önce AKP’nin geçersiz oylara itiraz etmesi bekleniyor. AKP’nin itiraz edeceği bir başka il ise Ankara olacak. CHP ise “Bursa’yı kazandık” açıklamasıyla paralel olarak bu ilde oyların yeniden sayılması başvurusunda bulunabilir. Bunun yanı sıra dün gece AKP’nin kazandığı açıklanan Iğdır, AA rakamlarına göre HDP’ye geçmiş durumda.
Seçmen de ‘kazandı’
‘İttifaklı’ yerel seçimlerin bir kazananı da seçmen oldu. Son yıllarda üst üste gelen seçimlere yüksek katılım gösteren seçmen, bu yerel seçimde de büyük oranda sandığa gitti. Seçime katılım oranı yüzde 84,6 oldu. Dünyada, Batı ülkeleri dahil seçime katılım oranı bu denli yüksek olmuyor. Bu oran, ayrıca ‘seçmenin kazancı’ olarak da yorumlandı.
***
Gerçeği söyleyin!
Beira şehri iklim değişikliğinin yerle bir ettiği ilk şehir olarak tarihe geçiyor, bankalar fosil yakıt şirketleri için musluğun ağzını açmaya devam ediyor. Bu hafta Havaya Bağlı Her Şey’de…
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres düzenlediği son basın açıklamasında, Afrika tarihinin iklim değişikliği kaynaklı en büyük felaketlerinden biri olan Idai Kasırgası’nı “tehlike çanı”na benzeterek, dünyanın içinde bulunduğu durumu şu sözlerle özetledi:
“İklim değişikliğine neden olan emisyonların yüzde 80’i G20 ülkelerinden geliyor ve iklim değişikliği sorununun daha da kötüleşmemesi için sorumluluk da büyük ekonomilere düşüyor. Açık konuşalım: Bu yarışı kazanmıyoruz ve durum daha da kötüye gidecek.“
14 Mart tarihinde Mozambik, Malawi ve Zimbabwe’yi tam anlamıyla yerle bir eden Idai siklonu* 750’den fazla kişinin hayatına mal olurken, halen yüzlerce kişinin kayıp olduğu söyleniyor.
1 milyon 850 bin insanın etkilendiği siklon sonrası ortaya çıkan yıkım tarif edilemiyor. Morgların bile çatılarının uçtuğu bu iklim felaketinde, kimisi öksüz kalmış, kimisi ailesini kaybetmiş en az bir milyon çocuğun yardıma ihtiyacı olduğu haberleri geliyor.
Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu’nun açıklamasına göre, Mozambik’in ikinci en büyük kenti, 530 bin nüfuslu Beira’nın yüzde 90’ı yıkılmış durumda. Şehirde 11 bin ev tamamen yıkılırken, 2 bin 600 derslik ve 39 sağlık merkezi büyük hasar gördü.
Ekonomik sıkıntılar ve kuraklıkla mücadele eden komşu Zimbabwe’de ise, hızı saatte 170 km’yi bulan rüzgarlar, sayısız ev, yol ve köprüyü silip süpürürken, Chimanimani bölgesinin bir haftadan uzun bir süre ülkenin geri kalanı ile bağlantısı kesildi. Bölgede bir yanda arama kurtarma çalışmaları sürerken, diğer yanda da defin işlemleri devam ediyor.
Siklondan 700 binden fazla insanın etkilendiği üçüncü ülke Malawi’de ise, felaket sonrası 125 binden fazla insanın kaldığı kamplarda salgın hastaların ortaya çıkma riskinden bahsediliyor. Ayrıca bölgede hasat zamanına 2 ay kala yaşanan sel felaketinden ötürü gıda sıkıntısının da yaşanması riski de mevcut.
Dünya Gıda Programı (WFP) direktörü David Beasley, El Cezire’ye yaptığı açıklamasında bölgenin kendini toparlamasının uzun zaman alacağını söylüyor. Zarar görmüş yollardan, elektriksiz ve temiz su kaynaklarından uzak köylere yardım ulaştırma çalışmaları devam ediyor.
Zenginler kirletiyor, yoksullar ölüyor
Kişi başına düşen 342 dolar ile Malawi dünya üzerindeki 193 ülke arasında en fakir üçüncü, Mozambik beşinci, Zimbabwe otuzbirinci ülke olarak ayakta kalmaya çalışıyor.
Kuraklıklar ve toprakların verimsizleşmesi, kaynak yetersizliğinin tetiklediği çatışmalara, göç ve yolsuzluk da ülkelerin kalkınmasında büyük engellere neden oluyor.
Son felaketin nedeni olan iklim değişikliği konusunda ise, Malawi kişi başı yıllık 0.1 ton, Mozambik 0.3 ton ve Zimbabwe de 0.8 ton emisyon salımı ile iklim krizine neden olan ülkeler arasında yine en son sıralarda yer alıyor.
16 yaşındaki İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg de bu duruma dikkat çekerek, iklim adaletinin ne derece önemli olduğunu hatırlatıyor:
“Mozambik’in eski “first lady”si ve önde gelen hümanistlerinden Graça Machel, verdiği bir röportajda, kasırganın en şiddetli vurduğu bildirilen Beira şehri için “iklim değişikliğinin yerle bir ettiği ilk şehir olarak tarihe geçecek,” demiş. Birleşmiş Milletler tarafından “Güney Yarıküre tarihinin en kötü hava felaketi” olarak nitelendirilen kasırgada yüzlerce insan hayatını kaybetti. İklim yıkımı şimdi, hemen şu anda gerçekleşiyor. Eziyetini çekenlerinse çok büyük çoğunluğu, bu krize yol açacak hiçbir şey yapmamış olan insanlar. Mozambik’te kişi başına düşen karbondioksit emisyon miktarı yılda 0.3 ton. Bizim İsveç’te kişi başına 10 tonun üstünde emisyonumuz var. ABD’de bu değer kişi başına 16 tonu aşıyor. Hepimiz değişmeye mecburuz. Bazılarımız daha çok mecbur… #iklimadaleti #iklimyıkımı”
İklim aktivisti Greta, iklim adaletsizliği üzerine yaptığı bir diğer sosyal medya paylaşımında, uluslararası şirketlerin, yine uluslararası bankalardan aldığı destekle, yaşanmakta olan iklim krizini nasıl daha da kötü hale getirdiğine dikkatleri çekiyor:
“Bu hafta yayınlanan yeni bir rapora göre, Paris Anlaşması’nın onaylanmasından bu yana 33 küresel banka, fosil yakıt şirketlerine 1,9 trilyon dolar aktarmış.
Vay. Bizim iklim için okul kırarken birkaç ders kaçırmamız kadar kötü bir şey sayılır bu. Peki bizi eleştirmek için hikayeler icat edip duranlar acaba neden böyle hikayelere hiç değinmiyorlar?? Tabii ki. Neden olacak? İklim krizi umurlarında bile değil de ondan.”
(Rapor için tıklayın.)
Gelecek için Cumalar
Greta’nın dediği gibi, “İklim krizi umurlarında bile olmayanlar”, verilmiş olan sözlerin etrafında dolaşarak dünyayı iklim krizine sürükleyen fosil yakıt sermayesine kredi akıta dursun, iyi şeyler de olmuyor değil.
Extintinction Rebellion (Yokoluş İsyanı) iklim krizine dikkat çekmek için büyük bir uluslararası eylem hazırlığı yaparken, Greta’nın başını çektiği Fridays For Future (Gelecek için Cumalar) hareketi 15 Martta düzenlediği dünyanın en büyük iklim protestosunun ardından ülke ülke, şehir şehir ‘buradayım’ diyor.
Greta’nın mesajı ile harekete geçen gençler Kıbrıs’ta, İran’da, Iğdır’da, İtalya’da, Melbourne’da, Amerika’da, Avrupa’da birçok yerde sesini yükseltiyor ve 12 senesi kalmış olan dünyayı kurtarmak için ellerinden geleni yapacaklarını tüm dünyaya duyurmaya çalışıyor. (CT/HK)
* Fırtınalar, Kuzey Pasifik Okyanusunun doğusunda, Meksika Körfezinde, Karayıp Denizinde ve Kuzey Atlas Okyanusunda görüldüğünde kasırga (hurricane), Kuzey Pasifik Okyanusunun batısında oluştuğunda tayfun, Hint Okyanusunda meydana geldiğindeyse siklon adını alıyor.
(CT/HK/ÖM)
08:02 Eduardo Galeano: Ve Günler Yürümeye Başladı / Çeviren Süleyman Doğru / Sel Yayıncılık
“Kabilemizin hikâye anlatıcısı” benzersiz yazar Galeano’ nun yeryüzündeki harikulade konukluğundan bizlere kalan son eserinden her sabah bir hikâyeyi Açık Gazete’nin açılışında okuyarak güne başlamanın hepimize iyi geleceğini düşünüyoruz.
09:00 – 09:30 Pazartesi Ali Bilge’yle Ekonomi Politik
Ekonomi Politik kayıt arşivi
***
Açık Gazete’de Ali Bilge ile söyleşi: Yerel seçim sonuçları neyi gösterdi?
Açık Gazete’nin Ekonomi Politik köşesinde Ali Bilge’yle konumuz yerel seçim sonuçları.
09:50 – 10:00 İzel Rozental ile Haftanın Karikatürleri (Açık Gazete’de yeni köşe)
Sevgili dostumuz çizer İzel Rozental dünyadan ve Türkiye’den seçtiği haftanın karikatürlerini radyoda anlatıyor.
10:00 – 10:30 Kirli Çıkı / Utkan Çınar ve Gülşah Görücü Oldies
10:30 – 11:00 Kamusla Güreş (Yeni program) / Hazırlayanlar: Didem Gürzap ve Kerem Doğan
Kamusla_gures-01-04-2019_rec.07-03-2019
Kelimelerin, hayata dokunan anlamları, güncel ve geçmişe dayalı anlam ve çağrışımlarıyla tekrar ele alınacağı bir program.
Kamusla Güreş kayıt arşivi
Kamusla Güreş Twitter
***
Kamusla Güreş, Kerem Doğan, Didem Gürzap, Kasap, Manav, Bakkal, Açık Radyo, 94.9
11:00 – 12:00 Bisiklet Zinciri (Yeni program) / Hazırlayan: Muzaffer Çorlu
Müzik programcımız Muzaffer Çorlu yıllar sonra heyecanlı bir dönüş yapıyor. Programda müzik, film ve bilim üst şemsiyesi altında besteciler, bilim insanları ve dahi siyasetçiler nöro-bilimdeki yeni gelişmelerle birlikte ele alınıyor.
Bisiklet Zinciri kayıt arşivi
12:00 – 13:00 Jazz Club (Yeni program) / Hazırlayan: Dağhan İş
Önceki dönemlerde dansın peşinde koşturan Dağhan İş bu yayın döneminde “İçinden caz geçenler”in peşine düşüyor.
12:55 – 13:05 Yerdeniz Büyücüsü – Atuan Mezarları / Yazan: Ursula Le Guin / Çeviren: Çiğdem Erkal / Metis Yayınları / Okuyan: Tolga Korkut
Amerikalı usta yazar Ursula LeGuin 22 Ocak’ta aramızdan ayrıldı. Yazarın Çiğdem Erkal çevirisiyle Metis Yayınları’ndan yayımlanan 6 kitaplık kült fantastik serisi Yerdeniz Büyücüsü bu yayın döneminde başlıyor. Ne zaman biter, orası meçhul.
13:00 – 14:00 Babil’den Sonra / Hazırlayan: Ercüment Gürçay
Dünyanın her yanından rüzgâra bırakılmış sesler bu yayın döneminde Pazartesi günleri saat 13.00’te.
***
AÇIK RADYO (94.9) BABİL’DEN SONRA: KLEZMOFOBİA KLEZMER BAND…
Klezmofobia Klezmer Band, 2004 yılında Danimarka’da kurulan ve çok keyifli müzik yapan bir grup.
Bugüne kadar üç albüm yayınladılar. 2006’da yayımladıkları “Tantz” albümüyle Danimarka World Awards ödülünü alan grup, 2007’de “Kartushnik” albümünü ve 2008’de de “Ganze Velt” albümlerini yayımladılar. Yeni haftanın bu ilk gününde, saat 13.00’te sizlere bu albümlerden seçtiğim neşeli şarkıları dinletmek istiyorum.
Programı buradan dinleyebilirsiniz: http://acikradyo.com.tr/stream/index.html
14:00 – 14:30 Hamişden Sesler / Şenay Özden ve Özhan Önder / Suriye ve Suriyeliler hakkında sürgünden sesler
Hamişten Sesler kayıt arşivi
14:30 – 15:30 Opus 94 9 / Berna Uzunoğlu
Daha önceki dönemlerde her bölümünü dâhi bir besteciye ayrılan programda, 39. yayın döneminden itibaren her bölümünü bir müzik enstrümanına ayrılıyor.
15:30 – 16:30 Yolgeçen / Rahmi Öğdül ve Evrim Altuğ / Hayatî ve kitabî patikaların kesiştiği yol ağızlarında ayaküstü konuşmalar
16:30 – 17:00 Hariçten Sanat (Yeni Program) / Gezegenden Kültür-Sanat Haberleri / Hazırlayan: Çelenk Bafra
acikradyo.com.tr/program/144512/kayit-arsivi/hariçten-sanat
Programda özellikle Türkiye’yi ilgilendiren ve/ya Türkiye’den katılımcılara yer veren uluslararası sanat gündeminden bir kesit sunulacak. Müzeler, bienaller ve sergilere özellikle odaklanarak geniş bir perspektifle sanat, mimarlık, tasarım ve müzecilik alanlarındaki yeni gelişmeleri, haberleri ve güncel tartışmaları incelenecek.
Hariçten Sanat kayıt arşivi
17:00 – 18:00 Dünyanın Cazı / Ceyhan Usanmaz, Duygu Arın, Yinon Muallem, Levent Öget ve Harun İzer
18:00 – 18:10 Gezegenin Geleceği / Uygar Özesmi / Ekoloji Günlüğü
facebook.com/uygar.ozesmi.page
Gezegenin Geleceği kayıt arşivi
18:10 – 20:00 Açık Dergi / İlksen Mavituna – Seçil Türkkan – Feryal Kabil / Hergün İstanbul’da Ne Var Ne Yok
Açık Dergi kayıt arşivi
Açık Dergi Pazartesi Murat ‘Mrt’ Şeçkin ile Kadıköy Postası
Kadıköy’deki kültür-sanat takviminin tutulduğu programda Tayfun Polat’ın Kadıköy’den göçüyle oyuncu değişikliğine gidildi. Yine bir Kadıköylü Murat ‘Mrt’ Seçkin aramıza katıldı.
Açık Dergi Pazartesi Halk Takvimi (Açık Dergi’de yeni köşe) / Hazırlayan: Kansu Şarman
Açık Dergi Pazartesi Haftanın Albümü
20:00 – 21:00 Yerli / Tayfun Polat / Ana akımın dışında kalanlar
***
Her güzel şeyin sonuna hoş geldiniz. 8 yılın ardından “yerli” kendini yorgun hissederek devrini tamamlamaya karar verdi. Son beş programı kıymeti bilinmemiş kayıtlara ayıracağım. Bu hafta artık faal olmayan ya da uzundur sesi soluğu çıkmayan gruplardan bir seçki var. Çalma listesi aşağıda..
“yerli” 5 hafta daha, pazartesi akşamları 20:00’dan itibaren Açık Radyo 94.9 ve acikradyo.com.tr üzerinden yayında. Ha, bu hafta son canlı yayın..
#yerlisetler #kayipgruplar #acikradyoBabra Bubrik – Hercümerç
VELET – Kafatası
Proudpilot – Derulle
DDR – 20 Yarda Keten Bezi Eşitti Bir Ceket
Kırık Çizgi – Evvel Zaman
Tavana Basma – Naylon
Golden Horn – Ambitious Flame
Grangulez – Kin p’ing mei
Nihil Piraye – Ruh
21:00 – 22:00 Vertigo / Hilmi Tezgör ve Osman Öztürk / Savrulan şarkılar
***
Her hafta bir (çeviri) şiir: ‘Kuşların Yüzeyi’
Her Pazartesi 21:00 – 22:00 arasında yayınlanan ‘Vertigo’ programcılarından Hilmi Tezgör’un çevirisiyle Konrad Bayer’den ‘Kuşların Yüzeyi’.
Her Hafta Bir (Çeviri) Şiir:
KONRAD BAYER
Kuşların Yüzeyi
söyleyin bana
mecbur muyuz nehirler aşmaya?
hangi saatte?
nerede?
söyleyin bana
orada mı
mezbaha?
ya gaz odaları?
görün bakın
orada yukarda
iyice yukarda
havalanmış
ürküp kaçmış
ışığı geçiren
hava akımında
süzülmekte
kuşlar
ne soğuk ne sıcak
ne görülmüş ne duyulmuş
ne biri ne öbürü
süzülmekte
kuşlar
görün bakın
orada
yukarıda
yüksekte…
Türkçesi: Hilmi Tezgör
Kategori:
22:00 – 23:00 Ahtapotun Bahçesi / Cem Sorguç / Alter-latif müzik
ahtapotunbahcesi.blogspot.com/
***
Ayşegül Sönmez
ile müzik güzergahında ordan burdan
23:00 – 24:00 Ay Palas / Tolga Yağlı / Bağımsız müzik
24:00 – 01:00 Asfalya (Yeni program) / Hazırlayan: Gülşah Görücü
Asfalya programında Gülşah Görücü, güncel müzik sahnesinden saykodelik (psychedelic) – rock, eklektik – rock ve blues – rock parçalarına yer veriyor.
Açık Radyo’yu online dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Radyo Garden üzerinden Açık Radyo’yu dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi Programları ve Podcast Arşivleri içinTIKLAYINIZ
Açık Radyo resmi web sitesi: acikradyo.com
Açık Radyo’yu internet üzerinden ve mobil cihazlarından dinlemek isteyenler için faydalı bilgiler
Açık Radyo Arşivi için TIKLAYINIZ
Açık Radyo program blogları için TIKLAYINIZ
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi: 5 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2019 akışı için Tıklayınız Günlük / Tıklayınız Haftalık
————————————————————————————
08:50 – 09:00 Nasrettin Hoca Hikâyeleri (Yeni program) / Orhan Veli Kanık / Yapı Kredi Yayınları / Açık Radyo ekibi okuyor.
Bu yayın döneminde Pazar sabahlarına Orhan Veli Kanık’ın şiirli ve sihirli kaleminden çıkma Nasrettin Hoca Hikâyeleri ile başlıyoruz.
09:00 – 10:00 Gezgin’in Şarkısı / Rönesans’tan Barok Dönem’e yaratıcı dehanın keşfi / İlknur Akman Erk
Rönesans’tan Barok Dönem’e uzanan uzun, çok yaratıcı ve verimli bir çağın bestecilerini, eserleriyle birlikte tanıtmayı amaçlayan bir program bu dönem Açık Radyo’da yayında.
09:50 – 10:00 La Fontaine’in Masalları (Yeni program)
“Bu Bizim ezelî bir derdimizdir/
Asıl Düşmanımız Efendimizdir”
Orhan Veli çevirisiyle bir yıl boyunca her pazar bir fabl okuyoruz.
10:00 – 10:30 Bir Dolap Kitap / Banu Aksoy ve Yıldıray Karakıya / Her yaş için çocuk kitabı
10:30 – 11:00 Botanitopya (Yeni program) / Sesli Doğa Tarihi Müzesi / Hazırlayan: Benan Kapucu
Bitkiler âleminin tuhaf ve muhteşem dünyasını belgeleyen botanik sanatına dair her şeyin konuşulacağı bir program.
Botanitopya kayıt arşivi
botanitopya@gmail.com
***
Rosa Luxemburg’un botanik defterleri, mektupları ve arşiv görüntülerini buluşturan sergiyi ve Herbarium kitabını anlatıyor; tarihin güçlü bir siyasal figürünün karmaşık kişiliğini, doğayla kurduğu ilişki üzerinden okuyoruz. 94.9 Açık Radyo’da… #rosaluxemburg#herbarium
***
Evelyn Wittich editörlüğünde üç yıl önce yayımlanan Rosa Luxemburg Herbarium kitabını da hatırlatarak konuyu bana öneren, dinleyicim
@mikailfirtinaci‘ya da teşekkür ederim***
Rosa Luxemburg vakfının New York ofisi ve Goethe Enstitüsü iş birliğiyle, ölümünün 100. yılı nedeniyle düzenlenmiş serginin başlığı Rosa Luxemburg: A Thousand More Things.
***
Rosa Luxemburg -vahşice öldürülmesinden yüz yıl sonra bile- “içinde olan herkesin birbirini sevmesine izin verileceği bir dünya” idealiyle, ilham verici. “Özgürlük her zaman ve yalnızca farklı düşünenin özgürlüğüdür” dediği için, fikirleri tehlikeli bulunup hapse de atılmıştır.
***
New York’ta sunulan bu herbaryum sergisi de onun hapiste olduğu yıllara ve o döneme tanıklık ediyor; kurutulmuş ve preslenmiş bitkilerle dolu, el yazısıyla bitkilerin botanik özelliklerine, habitatlarına dair notların eklendiği, 17 adet botanik defteri gözler önüne seriliyor.
***
Dostlarına, sevgilisine ve dava arkadaşlarına yazdığı mektuplar, doğa sevgisini de koyar ortaya: “Bilir misiniz, zaman zaman gerçekten bir insan değilmişim, insan biçimine bürünmüş bir kuş ya da hayvanmışım gibi geliyor bana+++
+++ Aslında, buradaki gibi küçük bir bahçedeyken, daha çok da kırlarda, arı sesleri arasında çimenlere uzandığımda, kendimi parti kongrelerimizin birinde olduğumdan çok daha rahat hissediyorum.
***
Berlin Hapishanesi’nde savaş karşıtı konuşması nedeniyle hapis yatarken, arkadaşı Mathilde’den onun için çiçek toplamasını da istemiş. “Bir kez daha botaniği düşünebilirim, bu benim en sevdiğim meslek ve dinlenmenin en iyi yollardan biri” diye yazmış bir mektubunda.
***
Mart 1915 tarihli mektubunda ise şu ifadeler var: “Bahçemdeki çiçekleri toplayabilirsiniz artık. Şimdi ormanda, açık mavi narin anemonlar açmış olmalı; beyaz nergisler de…”
***
Luxemburg’un herbaryumunda en son kaydedilen örnek 15 Ekim 1918 tarihli, Polonya’da Breslau’daki hapishane kompleksinin avlusunda bulduğu sığırkuyruğu otudur. Kasım başında hapishaneden çıktıktan üç ay sonra, Berlin’de devrim karşıtı askerler tarafından öldürülecektir.
***
Holger Politt, “Bitkileri toplamak ve tanımlamak, akıl sağlığını korumasına yardımcı oldu. Terapötik bir işti onun için; onsuz baş edemezdi” diyor Herbarium kitabında. Hapiste olduğu yıllara atfen bunu söylüyor ama Rosa’nın botanik tutkusu bu dönemle sınırlı değildir+++
+++ bitkileri toplama, kurutma ve presleme tutkusu 1913 Mayıs’ında Berlin’e, Steglitz ‘Südende’ye taşındığında başlamış.
***
En sevdiği çiçek de kardelendir Rosa’nın. Arkadaşlarına yazdığı mektuplarda, baharın yaklaşmakta olduğunu, kardelenlerin büyümesini izlemek için duyduğu özlemi dile getirmiş. Herbaryumunda; her bir bitkinin titizlikle açıklandığı botanik defterlerinde kardelen de vardır.
***
Sergi, koleksiyonculuğunu ön plana çıkararak, politik yönünü dışlamıyor; Rosa Luxemburg’u -ya kahraman ya da kibar bir ruh; ya “Kızıl Rosa” ya da “lirik bir hayalperest” gibi- dar kalıplara hapsetmeden bütün hikayeleriyle birlikte anlatmış. http://www.rosalux-nyc.org/exhibition-rosa-luxemburg-a-thousand-more-things-2/ …
11:00 – 12:00 Mekânlar ve Çağlar İçinde Ses / İştar Gözaydın / İskender Savaşır
12:00 – 13:00 Dünyayı Dinliyorum / Zekeriya Şen / Bir dünya müziği programı (Radio MultiCult 2.0 ile ortak yayın)
13:00 – 14:00 Ma’nın Tınısı / Hakan Ünseven / Anadolu müziğinin çağdaş yorumları
14:00 – 15:00 Dilden Dile Titreşimler / Emre Dağtaşoğlu / Türk halk müziği
DildenDileTitresimler31.03.2019
dildendiletitreimler.blogspot.com
***
31.03.2019 tarihli Dilden Dile Titreşimler program kaydı:
Jak Kohen (Jak Baba) Anısına…
Bir at bindim başı yok
Bir çay geçtim taşı yok
Burda bir yiğit ölmüş
Yanında gardaşı yok(Destekçi: Semra Ak)
- Yürü Bre Yalan Dünya – Umut Sülünoğlu
- Bu Dağlar Kömürdendir – İsmail Çakır
- Bedir (Uğrünü Uğrunü Gelir Dereden) – Erdal Erzincan
- Şifa İstemem Balından – İsmail Çakır
- Güzel Ne Güzel Olmuşsun! – Uğur Önür
- Gesi Bağları – Uğur Önür
- Sevmeli Cananı – Müslüm Eke&Mustafa Eke
- Sam Yeli mi Vurdu? – Ahmet Arslan
- Olamam (Havalanmış Gönlüm) – Hüseyin Turan
- Göz Nurum – Müslüm Eke&Mustafa Eke
15:00 – 16:00 Musıkî Arşivi / Bülent Aksoy / Musıkî icrasının geçmişine ayrıntılı bir bakış
16:00 – 17:00 Müzik Pazarı (Yeni program) / Hazırlayanlar: İlke Boran ve Elif Damla Yavuz
Müzik bilimi alanındaki güncel akademik araştırmalar, çeviri ve özgün kitaplar, yürütülmekte olan projeler, müzik alanındaki üretimler ve bu üretimlerin arkaplanını oluşturan düşünsel, kurumsal, toplumsal dinamikler ve aktörler… Ve, müzikle ilgili güncel tartışmaların yer aldığı bir program
17:00 – 18:00 Modernin Sesi / Aykut Köksal / Dört yüzyıllık müzik serüvenine derkenar
20. yüzyılın yazgısını tayin eden Devrim, bir bestecinin de yaşamını belirledi. Onu kimi kez kahraman ilan etti, kimi kez vatan haini. Besteci ise yalnızca müziğin peşinden gitti. Adı Dimitri Şostakoviç’ti… Açık Radyo’da, Devrim’in yüzüncü yıldönümünde, Şostakoviç dizisi yeniden Modernin Sesi’nde…
19:00 – 20:00 Türlü (Programın yayın gününde değişiklik) / Hazırlayanlar: Ahmet Ali Arslan ve Ozan Sarohan
Bu civardan müziklerin çalındığı Türlü, 43. yayın döneminde Pazar günleri saat 19.00’da.
20:00 – 21:00 The Big Easy / Aylin ve Varol Ünel / New Orleans kültürü ve müziği
New Orleans müziğinin ve kültürünün işlendiği The Big Easy bu yayın döneminde saat 20’de.
21:00 – 22:00 Değişen Zamanlar / Mahir Ilgaz, Altuğ Güzeldere ve Güven Güzeldere / Bob Dylan şarkılarıyla yarım yüzyıl
“Bob Dylan şarkılarıyla yarım yüzyıl” şiarıyla yola çıkan programda Dylan’ın yaşamı, şarkıları üç Dylan sever tarafından didik didik edilecek.
22:00 – 23:00 Sarhoş Atlar Zamanı / Akif Burak Atlar / Konu parantezinde rock
23:00 – 24:00 Jirayr’ın Walkman’i / Bilindik Ermeni müziğinin öbür türlüsü / Saro Usta ve Vartan Estukyan
Bildiğimiz Ermeni müziğinin dışında kalan Ermeni müzisyenlere, müziklere yeni üretimlere yer verilen bir program.
24:00 – 01:00 Mixed Folder / Elçin Özsoy / Türlerden bağımsız bir müzik programı
“Türlerden bağımsız bir müzik programı” şiarıyla yola çıkan programda her hafta bir karışık kaset hazırlıyoruz.
01:00 – 02:00 ÆVOM (Yeni program) / Hazırlayanlar:ÆVOM ekibi ve konukları
Kendini ‘aidiyetsiz ve sınırsız kolektif’ olarak tanımlayan yeni bir kolektif ÆVOM. İsmini latincede ‘sonsuzluk’ kelimesinden alıyor. Yıllardır Emre Aksoy’un sürdürdüğü Yerin Dibi programı bu yayın döneminde ÆVOM ekibi ve konuklarının seçkisiyle türlerarası kolektif bir müzik programına dönüşüyor.
Açık Radyo’yu online dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Radyo Garden üzerinden Açık Radyo’yu dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi Programları ve Podcast Arşivleri içinTIKLAYINIZ
Açık Radyo resmi web sitesi: acikradyo.com
Açık Radyo’yu internet üzerinden ve mobil cihazlarından dinlemek isteyenler için faydalı bilgiler
Açık Radyo Arşivi için TIKLAYINIZ
Açık Radyo program blogları için TIKLAYINIZ
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi: 5 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2019 akışı için Tıklayınız Günlük / Tıklayınız Haftalık
————————————————————————————
08:50 – 09:00 Nasrettin Hoca Hikâyeleri (Yayın sıklığında değişiklik) / Yazan: Orhan Veli Kanık / Okuyan: Mesut Özkeçeci
Pazar sabahları yayınlanan Nasrettin Hoca Hikâyeleri bu yayın dönemi hem Cumartesi, hem de Pazar.
09:00 – 10:30 Radyo Agos / Haftalık Agos gazetesinin penceresinden Türkiye ve Dünya gündemi. Agos’un mutfağından haberler, söyleşiler, olaylar
Radyo Agos kayıt arşivi
10:30 – 12:00 Şansonlar (Yeni program) / Fransızca şarkılar dünyasında bir devr-i âlem / Hazırlayan: Cengiz Işılay
12079 listebaşı olmuş şarkıyı radyoya taşıyan Cengiz Işılay bu yayın döneminde Fransız Şansonlarına ve Fransız popüler müziğinin seçme örneklerine el atıyor.
12:00 – 13:00 Dünya Dönüyor / Naim Dilmener / ’Türkçe Pop’un 50 yılı
diskotek.info/(Naim abinin “Bu sitede milyon hazine var” diyerek önerdiği site
)
13:00 – 14:00 Açık Deniz / Beysun Gökçin / Üç tarafı denizlerle çevrili bir radyo programı
Açık Deniz kayıt arşivi
***
Ayşedeniz Gökçin Ada Gökçin ile Açıkdeniz yayında …
94.9 Açık Radyo
14:00 – 15:00 Fizan Ekspresi / M. Bülent Kılıç / Farsî dünyanın müziği
16:00 – 15:00 Sadânüvîs (Yeniden program) / Hazırlayan: Cemal Ünlü
Sadanuvis_30-03-2019_rec.26.03.2019
Açık Radyo’nun efsane programlarından Sadanüvis geri dönüyor. Fonograf, gramofon ve taş plak kayıtları Cemal Ünlü’nün anlatımıyla Cumartesi günleri saat 15.00’de Açık Radyo’da
***
Taş plaktan uzunçalara: ‘Seyyan Hanım Tangolar’ Sadânüvis’te
Sadânüvis’te orijinal taş plaklardan uzunçalara kaydedilen ‘Seyyan Hanım Tangolar’ı ve hikayesini dinleyebilirsiniz.
Türkiye’nin ilk tango solisti Seyyan Oskay’ın daha önce CD’si çıkan, orijinal taş plaklardan kaydedilen uzunçalarını (LP) ve Seyyan Hanım’ın hikayesini Sadânüvis’in bu nüshasında bulacaksınız.
Uzunçalarda yer alan tangolar:
A YÜZÜ
Bir Martı Gibi / Mustafa Şükrü (Alpar)
Çapkın / Mustafa Şükrü (Alpar)
Siyah Gözlere / Mustafa Şükrü (Alpar)
Mazi / Necip Celal (Andel)
Özleyiş / Necip Celal (Andel)
Mehtaplı Bir Gece / Fehmi Ege / Düet: Seyyan – A. Çadırcı
Deli Gönül / Fehmi Ege
B YÜZÜ
Hasret / Piyanist Şefik Bey (Gürmeriç)
Aşk Kerpeteni / Piyanist Şefik Bey (Gürmeriç)
Suna / Necip Celal (Andel)
Aşk Mevsimi / Halit Recep Bey (Arman)
Ne Tatlı Bir An / Cümbüş Mehmet
Yıldızların Altında / Kaptanzade Ali Rıza Bey
Gönlüm Sensiz Olmaz / Piyanist Şefik Bey (Gürmeriç)
(Seyyan Hanım ve Teğmen Sait Bey’in düğün fotoğrafı ilk kez yayımlanmaktadır. Kaynak: Ayşe Oskay)
Sahibinin Sesi 7 No’lu kataloğunda Seyyan Hanım’ın özgeçmişi şöyle verilmiştir:
“Değerli muğanniyelerimizden Bayan Seyyan (Oskay) 1913 senesinde İstanbul’da doğmuştur (Ailesi doğum yerinin Selanik olduğunu söylemektedir). Pek küçük çağında sesinin fevkalade güzelliği ve musikiye olan merakı dolayısıyla orta tahsilini bitirdikten sonra İstanbul Konservatuvarı’na giderek Mösyö Talariko’dan ders almaya başlamıştır, az zamanda büyük bir kabiliyet gösteren Bayan Seyyan, Türk Ocağı konserlerine iştirak etmiş ve büyük muvaffakiyetler kazanmıştır. (…) Sesinde billuri bir ahenk çağlar, dileyenleri zevkin yüksek ufuklarına çıkarır’.”
Hayatının önemli olaylarını not etmeliyiz:
Konservatuvar yıllarında Fransızca ve İtalyanca şarkılar okudu.
İlk konserini Kadıköy Opera Sineması’nda 16 yaşında verdi.
1932’de ilk sözlü Türk tangosu Mazi’yi plağa okudu.
Teğmen Sait Oskay’la evlenip Sarıkamış’a gitti. Yılda bir-iki kez İstanbul’a gelip Necip Aşkın Orkestrası eşliğinde stüdyoya giriyordu.
Odeon firması için de plak yaptı.
Plaklarının sayısı 50’yi bulur.
Uzun süre piyasadan çekildi.
Yıllar sonra 1978 yılında Darıca’da deniz kenarında, kendisini tanıyan bir radyo yapımcısı tarafından yeniden keşfedilen Seyyan Hanım, ısrarlara dayanamayıp birkaç radyo programına katıldı. 1989 yılı 16 Mayıs’ında, İstanbul Maltepe’deki evinde vefat etti.”
16:00 – 17:00 Dünyanın En Güzel Müzikleri (Yeni program) / Reha Uz’a Göre
Reha Uz’un 60 yıllık müzik dinleme serüveninden eleğin üzerinde kalanları paylaştığı çok öznel, çok özel bir müzik programı
17:00 – 18:00 Music of the World İstanbul / Refika Kadıoğlu ve Kutay Derin Kuğay / Tokyo’dan Barcelona’ya müzik ve ötesi
***
This Saturday, at 5pm Music of the World Istanbul brings four new outstanding albums. Enjoy
18:00 – 19:00 Connections / Tim Hallam / 60′lar ve 70′lerde pop
19:00 – 20:00 Tighten Up / Simon Johns / Tematik bir müzik programı
20.00 – 21:00 Woman to woman (Yayın gününde ve saatinde değişiklik) / Hazırlayanlar: Seda Aktaş, Ahmet Uncu ve Emir Akçit
Farklı zaman ve coğrafyalarda erkek egemen toplumun çeşitli alanlardaki adaletsizliğine boyun eğmeden değişim isteyen, duygularını müziğiyle var etmiş kadınlara dair Woman to Woman, bu yayın dönemi Cumartesi günleri 20’de..

22:00 – 23:00 Beton Orman / Da-Frogg Eyez / Reggae, Dub ve alt türleri
8 yıl aradan sonra Beton Orman, Reggae, Dub ve alt türlerinin pozitif titreşimlerini yaymak için döndü.
23:00 – 24:00 Login / Christopher
Çolak / Elektronik müziğin alt türleri ve tüm renkleri
24:00 – 01:00 Lovaj / Ahmet Güneş / Elektronik ağırlıklı müzik
01:00 – 02.00 Flow (Yeni program) / Hazırlayan: Özgür Özer
Açık Radyo’yu online dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Radyo Garden üzerinden Açık Radyo’yu dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi Programları ve Podcast Arşivleri içinTIKLAYINIZ
Açık Radyo resmi web sitesi: acikradyo.com
Açık Radyo’yu internet üzerinden ve mobil cihazlarından dinlemek isteyenler için faydalı bilgiler
Açık Radyo Arşivi için TIKLAYINIZ
Açık Radyo program blogları için TIKLAYINIZ
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi: 5 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2019 akışı için Tıklayınız Günlük / Tıklayınız Haftalık
————————————————————————————
06:00 – 06:55 DemocracyNow!
democracynow.org/shows/2019/3/28
Green New Deal Policy Writer: Senate Vote Against Climate Plan Was Attempt to Stifle Growing Momentum
“Tell That to the Families in Flint”: AOC Demolishes GOP Claim That Green New Deal Is “Elitist”
“People Are Going to Die”: The Cost of Industry Deregulation by Lobbyists Under Trump
Fighting Racial Bias in an Age of Mass Murder: Prejudice from the Coffee Shop to Charlottesville
07: 00 – 07:20 Tehlikeli Oyunlar (Yeniden) / Yazan: Oğuz Atay / İletişim Yayınları / Okuyan: Tilbe Saran
Usta yazar Oğuz Atay’ı ölümünün 40. yılında, “Tehlikeli Oyunlar” romanının okumasının tekrarı ile anıyoruz.
07:30 – 07:50 Sabahlık / Didem Gençtürk ve Emre Aydoğdu
08:00 – 10:00 Açık Gazete / Ömer Madra, Murat Can Tonbil, Selahattin Çolak, Emre Gülşer
Açık Gazete kayıt arşivi
“Hiç iyi değil.”
Tüm hayatın ana dayanağı olan biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi için Kuzey kutup dairesi içine kurulan ve tüm tohumların saklandığı ‘kıyamet tohum deposu’nun iklim değişikliği yüzünden büyük tehlikeye girdiği anlaşılınca Global Citizen adlı çevre kuruluşu yolladığı twit mesajı ile genel durum değerlendirmesi yapıyor. (Common Dreams)
***
‘İklimin Resmi’ çağrısında dördüncü hafta: Resimler gelmeye devam ediyor
Açık Gazete’nin çocuklara ve gençlere yaptığı ‘İklimin Resmi’ çağrısı, Dünyanın en büyük iklim hareketi olan ‘Çocuklarının Küresel İklim Grevi’ sonrasında da çocuklardan büyük ilgi görmeye devam ediyor.
İşte ‘İklimin Resmi’nin üçüncü haftasında gelen resim ve seslerin yaratıcıları:
Cemre Yiğitoğlu – Validebağ Anaokulu
Mehmet Batu Berk – 5 yaşında
Rüya Nesibe Güzel – Halkalı Bahçeşehir Ortaokulu 6/F (12 Yaşında)
Zeynep Güçlü – Şişli Nilüfer Hatun İlköğretim Okulu 2-A
Ezgi Cantürk
Mercan Omurtak
Özel Karagözyan Ermeni İlkokulu
Özel Üsküdar SEV İlkokulu 1. sınıf öğrencileri
1-A
Adnan Kerem Mete
Alya Çekok
Arda Şengöz
Aslı Ulusoy
Ayşe Amira Hasdal
Bekir Çınar Çağlar
Burak Akyol
Can Eralioğlu
Defne Su Berkol
Derin Talu
Duru Uçtu
Emine Özilhan
Emre Turhan
Eren Akman
Hamza Ekşi
Hasan Ege Mumcuoğlu
Leya Çetinkaya
Liya Alayoğlu
Mira Bek
Mira Çelikkanat
Mustafacem Burnaz
Ömer Osman Doğaner
Sergıos Can Chrıstodoulou
Serra Büşra Çeker
1-B
Alp Yanık
Asya Çomak
Ayşe Zehra Balcı
Beren Yalı
Beril Polat
Berk Tümer
Can Kurtoğlu
Can Tolga Şenyuva
Cem Aslan Cango
Dilem Öztürk
Ege Kutlu
Emir Korkut Öztürk
Eren Adıgüzel
Hümeyra Aydın
İpek Konukcu
İris Özkaya
Leyla Türkmen
Mina Saral
Mina Tezcan
Sarp Uçer
Sarp Yiğitkuş
Su Uran
Şiraz Yokuş
Ulvi Cihan Mercangöz
1-C
Alisa Feride Kaşka
Alp Berkkan
Alp Kara
Ayşe Zeren Birben
Beliz Süreyya Avcı
Buse Dursunoğlu
Defne Koyuncu
Doruk Ulusan
Elif Azra Çolak
Emir Çetin
Kuzey Kalkavan
Muhammed Ali Kığılı
Nazenin Özer
Nisan Koçak
Pamir Sonuk
Selin Ülger
Sen Çelepçi
Serra Dikeç
Su Ündüz
Tales Yalçin
Tunç Tarı
Turhan Bora Doğu
Yağız Ali Turnacı
Zeynep Alin Kavak
1-D
Ali Öztürk
Bahar Uysal
Batu Şenol
Berk Şansal
Bilge Deniz Çığrı
Can Selçuk Irgıt
Defne Deniz Yaşar
Deren Can Altuntaş
Derin Ulusan
Ela Ergül
Elif Ela Mete
Emin Ateş Özeyranlı
Emir Erol
Irmak İyisoy
Kaan Aksoy
Kemal Ilıcak
Leyla Özdoğan
Lina Kahrıman
Mila Susin
Oğuz Mert Köktürk
Sarah Rousselle
Sarp Arpacıoğulları
Serra Nesli Aksel
Zeynep Çatıkkaş
1-E
Ahmet İnan Ateş
Aylin Cömert
Azra Şişman
Beliz Söyleyen
Can Ege Araçman
Can Güner
Defne Hacısoyu
Denizhan Bilgiç
Deniz Özler
Duru Ekmekci
Ela Özmen
Emir Işık
Emre Özruna
Erol Ege İğdirli
Fırat Çöte
Kaan Yurt
Lal Hatman
Lina Aksoy
Melissa Hakgüder
Nil Koçer
Oya Güney
Selim Özgüner
Talya İncekara
Yılmaz Külahçıoğlu
Bilge Soyak İlkokulu 1f Sınıfı
Ceren Nazlı
Yekta Emir Tekin
Masa Almasrı
Şakir Selim İmece
Mihriban Yormaz
Sümeyye Ayas
Kuzey Çınar
Rabia Akça
Arya Öykü Yücer
Betül Gündüzay
Buğlem Kezban Er
Zeynep Beyza Caba
Ecrin Hatice Uğur
Yağmur Selin Keleş
Emine Ebru Yalçınkaya
Ertan Can Arıl
Eray Uluhan
Eymen Uygar Şirin
Evrin Ecrin Çifçi
Zeynep Zontur
Hasret Cavsak
İrem Midesiz
Melisa Bozkurt
Mert Diren Gül
Mete Turan
Sinem Mansur
Sude Mansur
Muhammed Eren Kayakşu
Muhammet Yankı Yazıcı
Muharrem Eren Sarı
Mustafa Hamza Güneş
Tunç Murat Bakca
Yağmur Arabul
Ömer Bozkurt
Ömer Faruk Ceyhan
Kategori:
08:02 Eduardo Galeano: Ve Günler Yürümeye Başladı / Çeviren Süleyman Doğru / Sel Yayıncılık
“Kabilemizin hikâye anlatıcısı” benzersiz yazar Galeano’ nun yeryüzündeki harikulade konukluğundan bizlere kalan son eserinden her sabah bir hikâyeyi Açık Gazete’nin açılışında okuyarak güne başlamanın hepimize iyi geleceğini düşünüyoruz.
09:00 – 09:30 Cuma Sezin Öney’le Seyyare: Türkiye ve Dünya Olayları Arasında Paralellikler, Karşılaştırmalar
Seyyare kayıt arşivi
09:30 – 10:00 Cuma Alp Ulagay ile Spor
10:00 – 10:30 Duman / Yazan: Ivan Sergeyeviç Turgenyev / Okuyan: Eraslan Sağlam / İş Bankası Kültür Yayınları
Açık Radyo’da klasik edebiyat okumaları / İvan Sergeyeviç Turgenyev 200 yaşında
10:30 – 11:00 Tohumdan Hasada Ekolojik Yaşam / Leyla Aslı Ünlübay
TohumdanHasadaEkolojikYasam20190329
Tohumdan Hasada Ekolojil Yaşam kayıt arşivi
***
Hemen, şimdi; gezegenin ve insanlığın geleceği için #ZehirsizSofralar
Buğday Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Leyla Aslan Ünlübay’ın hazırlayıp sunduğu Tohumdan Hasada Ekolojik Yaşam Programı’nda bu hafta, Pablo Ernesto Piovano’nun “Agrotoksinlerin İnsan Üzerindeki Maliyeti” başlıklı fotoğraf sergisini ve bu serginin Türkiye’ye getirilme serüvenini konuşuyoruz.
Fotoğrafçı Defne Sesin Okay’ın konuk olarak katılacağı programımız, yarın (29 Mart) saat 10.30’da Açık Radyo’da. (94.9)
Radyonuz Açık olsun!
Açık Radyo’yu internetten dinlemek için: http://acikradyo.com.tr/stream/index.html
Kaçıranlar, daha önceki programların kayıtlarına buradan ulaşabilirler: http://acikradyo.com.tr/program/84105/kayit-arsivi
11:00 – 12:00 Yeter ki İste / Hazırlayanlar: Elena Polyakova ve Alper Dalkılıç
Ultra maratoncu çiftimiz Elena Polyakova ve Alper Dalkılıç’ın farklı disiplinlerden amatör ve profesyonel sporcu konuklarıyla alanlarındaki deneyimleri paylaştıkları Yeter ki İste, bu yayın döneminde bir saatlik bir program formatıyla dinleyiciyle buluşuyor.
***
Yeter ki İste, Açık Radyo 94.9, Dünyayı Koşan Çift, Dunyayi Kosan Cift, Elena Polyakova, Alper Dalkılıç, Alper Dalkilic, Ultra Maraton, Radyo, podcast, radio, sportif yaşam kültürü, Acik Radyo 94.9, Acik Radyo, sportif yaşama kültürü, sportif yasam kulturu, meltem demir, mustafa orhan, yüzme, ayakkabı gurusu, antrenör, Alanya Ultra, Argeus, Ahmet Arslan
LanguageTurkish
Programımızda iki sporcu konuğumuz var; Meltem Demir: Yüzme antrenörü-cankurtaran. Koşmayı, dağların zirvelerini ve denizlerin derinliklerini ziyaret etmeyi seven biri. Mustafa Orhan: Koşu, hayatında önemli bir yer tutuyor, ayakkabı gurusu ve serbest çalışan. Ayrıca Mart ayında katıldığımız Alanya Ultra Maratonu etkinliği hakkında da sohbetimiz var konuklarımızla.
12:00 – 13:00 Caz Türbülans / Recep Şencan / Cazda serbest dolaşım
12:55 – 13:05 Yerdeniz Büyücüsü – Atuan Mezarları / Yazan: Ursula Le Guin / Çeviren: Çiğdem Erkal / Metis Yayınları / Okuyan: Tolga Korkut
Amerikalı usta yazar Ursula LeGuin 22 Ocak’ta aramızdan ayrıldı. Yazarın Çiğdem Erkal çevirisiyle Metis Yayınları’ndan yayımlanan 6 kitaplık kült fantastik serisi Yerdeniz Büyücüsü bu yayın döneminde başlıyor. Ne zaman biter, orası meçhul.
13:00 – 14:00 Önce Sağlık (Yeniden program) / Hazırlayanlar: Betigül Öngen, Ayşegül Tözeren ve Selim Badur
Kış yaklaşıyor ve havalar her defasında daha da kestirilemez oluyor. Önce Sağlık, her sefer olduğu gibi, bu kışın tekinsiz havalarında da nöbette.
14:00 – 14:30 Bir Yaşam Dili (Yeni program) / Hazırlayanlar: Deniz Spatar ve Canan İrtem
BirYasamDili29.03.2019rec06.03.2019
İsmini Marshall Rosenberg’in Şiddetsiz İletişim – Bir Yaşam Dili kitabından alan programda, anlaşmazlık içindeki bütün tarafları empati ile can-ı gönülden dinleyerek anlama, bu yoldan bağlantı kurarak işbirliği zemini yaratma ve herkesin ihtiyacının gözetildiği ortak çözümler üretme sanatı olan Şiddetsiz İletişim, çeşitli boyutları ile ayrıntılı olarak ele alınıyor.
14:30 – 15:30 Wanderer / Can Denizci / (Richard Wagner özel programı)
Doğumunun 200. yılında Richard Wagner özel programı. 19. yüzyıl operasının en önde gelen iki isminden biri olan ve müziğin üst dilinin üstadı sayılan Wagner’in hayatı ve eserleri Wanderer’de
15:30 – 16:30 Sinefil / Melis Behlil ve Yeşim Burul Seven / Sinemasever muhabbetleri
Sinefil kayıt arşivi
16:30 – 17:00 Kavanozdaki Yıldız (Yeni program) / Hazırlayanlar: İsmail Başöz, Haluk Levent ve Mustafa Yılmazer
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin toplumsal ve ekonomik etkilerini kapsamlı biçimde ele almaya gayret eden bir program.
17:00 – 18:00 Dünyanın Cazı / Ceyhan Usanmaz, Berna Kaytaz, Jak Kohen, Levent Öget ve Harun İzer
18:00 – 18:10 Gezegenin Geleceği / Uygar Özesmi / Ekoloji Günlüğü
facebook.com/uygar.ozesmi.page
Gezegenin Geleceği kayıt arşivi
18:10 – 20:00 Açık Dergi / İlksen Mavituna – Eser Epözdemir – Feryal Kabil / Hergün İstanbul’da Ne Var Ne Yok
Açık Dergi kayıt arşivi
Hafta boyunca Ben Bugün Bişey Öğrendim Yayına Hazırlayanlar: Doruk Yurdesin, Ozan Sezgin ve Rauf Kösemen
Açık Dergi Cuma Ceyhan Usanmaz’la Bu Köşe Kitap Köşesi
***
Haftanın kitabı Osman Cemal Kaygılı’nın ‘Köşe Bucak İstanbul’u
Fotoğraf muhabirinin ortaya koyduklarını maalesef göremiyoruz ‘Köşe Bucak İstanbul’ kitabında ama Osman Cemal Kaygılı’nın 1930’ların İstanbul’una dair yazdıkları, o ‘nostaljik’ manzaraları zihnimizde canlandırmaya yetiyor.
“Gazetemiz haftada bir-iki gün İstanbul’un birçok semtlerine, oralardaki gece ve gündüz hayatına, buraların çarşı ve pazarına, buralarda yaşayan kimselere, buraların maruf tiplerine dair gayet canlı, gayet renkli ve resimli yazılar neşredecek. (…) Kaarilerimizin [okuyucularımızın] hiç şüphesiz tatlı tatlı okuyacakları bu yazılar, İstanbul’un birçok kimselerce az bilinen, az tanınan yerlerine ait olacak ve İstanbul’daki yazılacak semtler bittikten sonra şehir etrafındaki bazı hiç bilinmeyen güzel köylerden de sırayla bahsedilecektir.”
Zamanında ‘Yenigün’ gazetesi, yeni yayımlamaya başladıkları bir yazı dizisini bu cümlelerde tanıtmış ‘kaarilerine.’ Bu yazıları da, ‘İstanbul’u karış karış ve çok iyi bilen, sonra yalnız İstanbul’u değil, memleketin bütün şive ve lehçelerini çok iyi tanıyan’ Osman Cemal Kaygılı’nın kaleme alacağını ve kendisine de bir fotoğraf muhabirinin eşlik edeceğini duyurmuşlar.
Fotoğraf muhabirinin ortaya koyduklarını maalesef göremiyoruz ‘Köşe Bucak İstanbul’ kitabında ama Osman Cemal Kaygılı’nın 1930’ların İstanbul’una dair yazdıkları, o ‘nostaljik’ manzaraları zihnimizde canlandırmaya yetiyor. (Zaten çoğunlukla ancak zihnimizde canlandırabiliriz anlatılanları!) Kitabı eline alınca, insan, ister istemez yaşadığı semtlere yöneliyor öncelikle. Benim için öncelik Çapa ve Şehremini örneğin; İstanbul’un en ucuz sayfiyesi olarak nitelendirmiş Osman Cemal Kaygılı, sonrasında ise ‘muharrir yatağı’ Kadıköy’e geçiyorum. Uzunca bir süre sürekli gidip geldiğim Mecidiyeköy ise, benim için ‘tanınmaz’ halde: Şişli’nin yanı başındaki köy Mecidiyeköy, “imar cihetinden de gittikçe şeref buluyor; daha üç beş sene evvel birkaç küçük köy evinden ibaret olan bu yakın köyün şose tarafındaki tenha arsalarına şimdi boyuna yeni yeni kâgir evler yapılıyor.”
KÖŞE BUCAK İSTANBUL
Osman Cemal Kaygılı
Can Yayınları, 2019, 356 s.
Dipnot: Yakın bir zaman önce Kırmızı Kedi Yayınevi tarafından da Sermet Muhtar Alus’un ‘İstanbul Kazan Ben Kepçe’ kitabı yeniden yayımlandı. 1938-1939 yılları arasında Akşam gazetesinde çıkan yazılarının bir araya getirildiği ‘İstanbul Kazan Ben Kepçe’ kitabında Sermet Muhtar Alus da, tıpkı Osman Cemal Kaygılı gibi, ‘bir noter kâtibi titizliğiyle’ dönemin İstanbul’unun kaydını tutuyor…
Kategori:
Açık Dergi Cuma Zîn (Açık Dergi’de yeniden köşe) (15 Günde 1) / Hazırlayan: Mehmet Said Aydın
Yazar ve editör Mehmet Said Aydın Açık Dergi’ye geri dönüyor. Farklı kültürlerden ve alfabelerden beslenen Türkiye Edebiyatı’nın tarihinden notlar ve güncel gelişmeler, tartışmalar her hafta Açık Dergi’de.
Açık Dergi Cuma Duygular Sözlüğü ( Açık Dergi’de yeni köşe) / Yazan: Tiffany Watt Smith / Çeviren: Hale Şirin / Okuyan: Ömer Madra / Kolektif Kitap
Neredeyse her şeyin sözlüğünü yayınlama sürecine giren Açık Dergi yeni yayın döneminde duyguları da işin içine karıştırmaya karar verdi! Tiffany Watt Smith’in kaleme aldığı ve Kolektif Kitap tarafından Türkçe’ye kazandırılan Acımadan Zevklenmeye Duygular Sözlüğü, Ömer Madra’nın sesinden Cuma akşamları birer maddeyle radyo yayınına karışıyor.
Açık Dergi Cuma Üçüncü Mekan (Açık Dergi’de yeni köşe) ( 15 Günde 1) / Hazırlayan: Sevil Sarp
Dergi’nin Sevil Sarp tarafından hazırlanıp sunulan bu yeni bölümünde 15 günde 1 İstanbul’da faaliyette bulunan bir kütüphaneye gidiyoruz. Kullanıcıların ve çalışanların konuk edildiği program şehrin kültür haritasına mütevazı ve fakat kendince önemli bir katkıda bulunmayı hedefliyor.
Açık Dergi Cuma Mazruf (Açık Dergi’de yeni köşe) (15 Günde 1) / Hazırlayan: Murat ‘mrt’ Seçkin ve Audioban
İki haftada bir yayımlanan “Mazruf” müzik sektöründe, özellikle bağımsız sahnede yer alan kolektif, müzisyen ve projelerin yanı sıra, sahne arkası – yani masabaşı –işleri yüklenen ekip ve kişilerin seslerine de kulak veriyor. Mülakatlar ve bolca müzik eşliğinde ve 15 günde bir.
Açık Dergi Cuma Bir Baba Indie ile Başköşe (Açık Dergi’de yeni köşe) (15 Günde 1) / Hazırlayanlar: Tuğçe Yapıcı ve Cihad Satıroğlu
Bir Baba Indie ekibi ise yine 15 günde 1, yerli sahneden bir müzisyenle kendi albümü üzerine derin bir söyleşi ve dinleme seansı sunuyor
20:00 – 21:00 Koyu Mavi / Gülçin Orgun / Türler arası
koyumavi_29-03-2019_rec.29-03-2019
***
Jak Kohen‘in ardından,
iz bırakan şarkılar
John Mayall & the Bluesbreakers / The Supernatural
Wishbone Ash / Persephone
King Crimson / Islands
Medeski, Martin & Wood / End of the World Party
Gov’t Mule / Birth of the Mule
Joe Bonamassa / A New Day Yesterday
Al Kooper, Steve Stills / Season of the Witch
Alvin Lee / The Bluest Blues
bu akşam
saat 20-21 arasında
Koyu Mavi’de.
21:00 – 22:00 Aşağı Mahalle / Ümit Baykara / New York Downtown Caz
ve ötesi…
***
Sevgili Jak Kohen’in anısına ithaf ettiğim bu akşam 21:00 deki Aşağı Mahalle’de, trompetçi Nate Wooley’in Columbia Icefield albümünden seçmeler dinleyebilirsiniz…
@acikradyo#listen#live#radio#jazz Açık Radyo > http://bit.ly/1isUhIt
22:00 – 23:00 Mint / Efkan Kula ve Mert Emcan / Gıcır cızır plâklar
Alternatif rock’ın geçmiş ve günümüz klasiklerinin çalınacağı “Mint”te Stüdyo İmge yazarları; Efkan Kula
ve Mert Emcan plak koleksiyonlarının en değerli single’larını hikayeleriyle birlikte çalıyor.
23:00 – 24:00 13 Melek / Yiğit Atılgan / Zamanın ruhundan bağımsız sesler
Zamanın ruhundan bağımsız seslere kulak verdiğimiz 13 Melek bu yayın döneminde Cuma günleri 23.00’te.
24:00 – 01:00 Blackout / Gürkan Vayis, Ümit Şenol / Kirli ve aksak ritimler ile Siyah müzikler
Yeni yayın döneminde Overphonic ve Blackout programları birleşip yollarına, Overphonic’in saatinde Blackout adı altında devam ediyor.
Açık Radyo’yu online dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Radyo Garden üzerinden Açık Radyo’yu dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi Programları ve Podcast Arşivleri içinTIKLAYINIZ
Açık Radyo resmi web sitesi: acikradyo.com
Açık Radyo’yu mobil cihazlarından dinlemek isteyenler için faydalı bilgiler
Açık Radyo Arşivi için TIKLAYINIZ
Açık Radyo program blogları için TIKLAYINIZ
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi: 5 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2019 akışı için Tıklayınız Günlük / Tıklayınız Haftalık
————————————————————————————
06:00 – 06:55 DemocracyNow!
democracynow.org/shows/2019/3/27
OxyContin Maker Purdue Pharma to Pay $270 Million Legal Settlement That Will Fund Addiction Center
“The Opioid Crisis Isn’t White”: How the Lethal Epidemic Affects Communities of Color
An Invisible Crisis: Native American Tribes Ravaged by Opioids Take On Purdue Pharma & the Sacklers
Are Federal Guidelines for Prescribing Opioids Hurting Patients with Chronic Pain?
07: 00 – 07:20 Tehlikeli Oyunlar (Yeniden) / Yazan: Oğuz Atay / İletişim Yayınları / Okuyan: Tilbe Saran
Usta yazar Oğuz Atay’ı ölümünün 40. yılında, “Tehlikeli Oyunlar” romanının okumasının tekrarı ile anıyoruz.
07:30 – 07:50 Sabahlık / Didem Gençtürk ve Emre Aydoğdu
08:00 – 10:00 Açık Gazete / Ömer Madra, Murat Can Tonbil, Selahattin Çolak
Açık Gazete kayıt arşivi
***
“Başkalarının sıkıntı içinde olduğunu gören her insan benim gibi davranırdı.”
Yeni Zelanda’nın Christchurch kentindeki El Nur Camisi’nde 41 kişiyi öldürdükten sonra Linwood Cami’ne gelen saldırganı durdurup daha birçok kişinin ölmesini engelleyen Afgan göçmen Abdül Aziz bir ‘kahraman’ olmadığını söylüyor. (Gazete Duvar)
08:02 Eduardo Galeano: Ve Günler Yürümeye Başladı / Çeviren Süleyman Doğru / Sel Yayıncılık
“Kabilemizin hikâye anlatıcısı” benzersiz yazar Galeano’ nun yeryüzündeki harikulade konukluğundan bizlere kalan son eserinden her sabah bir hikâyeyi Açık Gazete’nin açılışında okuyarak güne başlamanın hepimize iyi geleceğini düşünüyoruz.
09:00 – 09:30 Perşembe Fikret Adaman ve Bengi Akbulut ile Bildiğimiz Ekonominin Sonu (15 günde 1)
Ekonomi Ekoloji kayıt arşivi
09:00 – 09:30 Dikilen Kaya / Standing Rock (15 günde 1) / Bikem Ekberzade
StandingRockDikilenKaya20190328
Bikem Ekberzade’nin yeni kitabı Standing Rock: Greed, Oil and the Lakota’s Struggle for Justice 3 Ocak 2019’dan itibaren her 15 günde bir sabah 9-9:30 arası Açık Radyo 94.9 FM’de ve acikradyo.com’da.
09:30 – 10:00 Güncel Hukuk Dergisi’nde bu ay (Ayda 1)
10:00 – 10:30 Kirli Çıkı / Utkan Çınar ve Gülşah Görücü / Oldies
10:30 – 11:00 Ekonomi&Ekoloji / Pelin Cengiz, Barış Gençer Baykan, Serkan Ocak ve Mahir Ilgaz
Ekonomi Ekoloji kayıt arşivi
11:00 – 11:30 Yeşil Bülten (Yeni program) / Hazırlayan: Utku Zırığ
İMC Televizyonunun kült programı Yeşil Bülten bu yayın döneminde Açık Radyo’da
Yeşil Bülten kayıt arşivi
11:30 – 12:00 Açık Mimarlık / Hüseyin Kahvecioğlu, İpek Akpınar, Yağmur Yıldırım ve Cenk Dereli / Mimarlığın tüm halleri üzerine konuşmalar
Açık Mimarlık facebook sayfası
Açık Mimarlık kayıt arşivi
***
İstanbul’da Toplumsal Cinsiyet ve Hafıza Yürüyüşleri: Açık Mimarlık’ın konuğu Cins Adımlar
2014 yılından beri düzenli olarak İstanbul’un çeşitli bölgelerinde toplumsal cinsiyet ve hafıza yürüyüşleri gerçekleştiren, kentin “gizli” hikâyelerini keşfeden ve paylaşan Cins Adımlar ekibini stüdyoda ağırladık.
Kategori:
12:00 – 12:55 Afrikon (Yeni program) / Hazırlayan: Ufuk Aktaş
“Afrika üzerinde dolaşan sesler” şiarıyla yolan çıkan programda her hafta Afrika’nın başka bir ülkesinden geleneksel ve gelenekselden beslenen yeni icralar dinliyoruz.
12:55 – 13:05 Yerdeniz Büyücüsü – Atuan Mezarları / Yazan: Ursula Le Guin / Çeviren: Çiğdem Erkal / Metis Yayınları / Okuyan: Tolga Korkut
Amerikalı usta yazar Ursula LeGuin 22 Ocak’ta aramızdan ayrıldı. Yazarın Çiğdem Erkal çevirisiyle Metis Yayınları’ndan yayımlanan 6 kitaplık kült fantastik serisi Yerdeniz Büyücüsü bu yayın döneminde başlıyor. Ne zaman biter, orası meçhul.
13:00 – 14:00 Aheng-i Hengâme / Alper ve Esra Kaliber / Soul, Funk ve Afrika müzikleri
14:00 – 14:30 Günün ve Güncelin Edebiyatı / Seval Şahin / Romanlar, Hikâyeler, Kahramanlar
GununGuncelinEdebiyati28.03.2019rec07.03.2019
Günün ve Güncelin Edebiyatı kayıt arşivi
***
Günün ve güncelin edebiyatı***‘Barış Özkul ile Dünya Edebiyatı’: Elizabeth Gaskell
‘Barış Özkul ile Dünya Edebiyatı’ serisinde bu ay Elizabeth Gaskell ve edebiyatını konuştuk.
Elizabeth Gaskell Kimdir?
Elizabeth Cleghorn Gaskell ya da edebi unvanıyla “Mrs. Gaskell”, 29 Eylül 1810’da Londra’nın Chelsea mahallesinde dünyaya geldi. Bir rahibin kızı olan Gaskell, annesinin ölümünden sonra Knutsford, Cheshire’daki teyzesinin yanında büyüdü. Bu yer, Cranford romanındaki eve esin kaynağı olmuştur. Önce Barford, sonra Stratford-upon-Avon’daki yatılı okullarda eğitim gördü. 1832 yılında, Manchester’daki Üniteryen kilisenin vaizi olan William Gaskell ile evlendi; mutlu evliliklerinin ilk on altı yılı boyunca çocuklarını yetiştirmekle, kalabalık ev ahalisi ve kilisenin yoksulluğuyla bilinen cemaati ile ilgilendi. Heidelberg’e seyahat etti ve yazmaya başladı.
Sanayi Devrimi sonrası Manchester’ı konu aldığı Mary Barton isimli ilk romanı 1848’de yayımlandı ve beklemediği bir başarı getirdi. Charles Dickens ile dostluk kurdu ve Household Words adlı dergisine düzenli olarak öyküler yazmaya başladı. Mekân olarak yine Manchester’ı seçtiği Kuzey ve Güney romanı 1854 yılında yayımlandı. 1851 ve 1853 yılları arasında Household Words dergisinde eskizler halinde tefrika edilen Cranford romanı, Victoria dönemi İngilteresi’nin kasaba hayatı ahlâkını hicvediyordu. 1855 yılında hayatını kaybeden Brontë’nin babası Patrick Brontë, Gaskell’dan kızının yaşamöyküsünü yazmasını istedi. Ortaya çıkan The Life of Charlotte Brontë (Charlotte Brontë’nin Hayatı), itinayla yazılmış, Gaskell’ın yazara karşı olan sevgisini belli eden bir biyografidir ve türünün en iyi örneklerinden biri olarak kabul edilir. Başarılı bir yazar ve bir vaizin eşi olarak Gaskell, hayatı boyunca geniş bir sosyal çevreye sahip oldu. Sylvia’s Lovers (Sylvia’nın Âşıkları, 1863) ve Wives and Daughters (Kadınlar ve Kızları, 1866) gibi geç dönem romanlarında ne kadar usta bir kalemi olduğunu gösterir. Dickens da ondaki bu yeteneğin farkındaydı; ancak Gaskell, söz geçirememiş olduğu ender insanlardan bir tanesidir.
Fransa, İtalya ve Almanya’ya düzenli olarak seyahat eden, refah içinde ve üretken bir hayat süren Gaskell, 1865 yılında Hampshire’da eşi William’a sürpriz olarak aldığı evi gezdirdiği sırada ani bir kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Çocukluğunun geçtiği Knutsford’a gömüldü. 2010 yılında Westminster Abbey’nin şairler köşesinde Gaskell adına bir anıt yapıldı. En sevdiği romanı ve en büyük mirası Cranford oldu; dostu John Ruskin’e ölümünden önce, “Ne zaman kötü hissetsem ya da hastalansam, tekrar bu kitabı elime alırım, neşem yerine gelir” demişti. (Biyografi İletişim Yayınları’nın web sayfasından alınmıştır.)
Gaskell’ın Türkçedeki romanlarına buradan ulaşabilirsiniz.
14:30 – 15:30 Notalarla Sohbet / Zerhan Gökpınar / Açıklamalı ve karşılaştırmalı bir klasik müzik programı
15:30 – 16:30 Hukuk Güvenliği (Yeni program) / Hazırlayanlar: Bahri Belen ve Aynur Tuncel
Hukuk güvenliğinin enine boyuna konuşulduğu programın sürekli konuğu Aynur Tuncel bu yayın döneminde aslî programcı kadrosuna dahil oldu.
***
‘Hukuk Güvenliği’nin konuğu Baro Başkanı Durakoğlu: Avukat yargılamaları ve yeni yargı yapılanması
Hukuk Güvenliği’nde bu hafta İstanbul Barosu Başkanı Av. Mehmet Durakoğlu stüdyo konuğuydu.
Durakoğlu, programcımız Bahri Belen’le birlikte son dönemdeki avukat yargılamaları ile nisan ayında düzenlenmesi planlanan yeni yargı yapılanmasını değerlendirdi.
16:30 – 17:00 Toplumsal Dönüşümde Sosyal Grişimcilik / Hülya Denizalp ve Ayzen Atalay Durmuşoğlu
sosyalgirisimci-lik.blogspot.com/
facebook.com/pages/Toplumsal-dönüşüm için Sosyal Girişimcilik-(Social Entrepreneurship)
***
Açık Radyo da
28 Mart 2019 Perşembe günü saat 16.30 da Toplumsal Dönüşüm için Sosyal Girişimcilik Programının konukları
11,5 yıl Seattle Fahri Konsolosu olan Ufuk Gokcen ve Feral Gokcen.
Ufuk & Feral Gökçen, Seattle’da birçok gönüllü çalışmayı başlatıp, sürmesi için çalışmaktadırlar.
Başlıca projeler; Türk Film Festivali, Uluslararası Çocuk Dostluk Festivali, ATA- Amerikan Türk Akademisi’nde çocuklar hem Türkçe okuyup yazmayı öğrenirken, bir yandan da çeşitli etkinliklere katılıyorlar.
Tüm bu çalışmalar sonucu, Eyalet Valisi Ekim ayını Türk Kültürel Mirası tanıma ayı ilan etmiş ve 5 yıldır kutlanıyor.
Programı 94.9 fm den veya http://acikradyo.com.tr dinleyebilirsiniz
ÖNEMLİ NOT: Programı saat 16.30 da dinleyemezseniz, kaydına daha sonraki günlerde http://hulyadenizalp.net/radyo-programlari/ dan ulaşabilirsiniz.***
Feral Gokcen ve Ufuk Gokcen ile gerçekleşen Açık Radyo programı web sayfasına yüklenmiştir.
17:00 – 18:00 Dünyanın Cazı / Ceyhan Usanmaz, Berna Kaytaz, Jak Kohen,Levent Öget ve Harun İzer
18:00 – 18:10 Gezegenin Geleceği / Uygar Özesmi / Ekoloji Günlüğü
facebook.com/uygar.ozesmi.page
Gezegenin Geleceği kayıt arşivi
18:10 – 20:00 Açık Dergi / İlksen Mavituna – Seçil Türkkan – Feryal Kabil / Hergün İstanbul’da Ne Var Ne Yok
Açık Dergi kayıt arşivi
Açık Dergi Perşembe Melis Behlil ile Sinemalardan
Açık Dergi Perşembe Beraber ve Solo Ahkâmlar (Açık Dergi’de yeni köşe) / 15 günde bir / Hazırlayanlar: Seyit Ali, Turgut Yüksel ve ve Mehmet Kekik
Farklı disiplinlerden 3 insanın müzik dinleme serüvenleri.
Açık Dergi Perşembe Dünya Sinema Sözlüğü (Açık Dergi’de yeni köşe) / Hazırlayanlar: Oğulcan Bakiler ve Sabahat Özay
Önceki dönemlerde Altyazı Aylık Sinema Dergisi’nin Türkiye Sinema Sözlüğü’nü radyoya taşıyan Oğulcan Bakiler ve Sabahat Özay bu yayın döneminde yine Altyazı tarafından hazırlanan Dünya Sinema Sözlüğü’nü dinleyiciyle paylaşıyor.
Açık Dergi Perşembe Fransız Öpücüğü (Gün ve saat değişikliği) / Hazırlayan: Devrim Özkan
Şansonların ötesinde çağdaş Fransızca müzik programı Fransız Öpücüğü bu yayın döneminde on beş günde bir, üstelik bir saatlik formatıyla Açık Dergi’de bizlerle. Devrim Özkan, özel profilleri ve muhtelif anekdotlarıyla güncel müziğin Fransızcasına bakmayı sürdürüyor.
20:00 – 21:00 Caz Orkestrası / Hülya Tunçağ / Dünden bugüne büyük caz / orkestraları
21:00 – 22:00 Sosyal Müzik (Yeni program) / Hazırlayanlar: Gonca Açıkalın, Sina Hakman)
acikradyo.com.tr/program/sosyal-muzik
“Caz ve cazdan etkilenen müzikler” şiarıyla yola çıkan programda, caz müziğine, cazla ilişkili ya da ondan esinlenip etkilenmiş müziklere yer veriliyor.
***
Günümüz cazının belki de en çok sevilen ve kullanılan formasyonu üçlüler.
En çok rastladığımız hali, piyano üçlüsü. Ama değişik ve ilginç enstrümanların bir araya geldiği halleri de var. Bu hafta caz üçlülerinden nefis parçalar dinletiyoruz…
Sosyal Müzik her perşembe 21:00’de 94.9 Açık Radyo’da.
http://acikradyo.com.tr/sosyal-muzik/28-mart-2019-uclu
Kick Out The Jams programıyla Amerika’nın çığır açan müzisenlerini ele alan Clint Willey bu yayın dönemi funk kanallarında ve farklı sadaların zengin çeşit âleminde bir keşif gezisine çıkıyor.
23:00 – 24:00 Stalker / Fatih Rağbet ve Yıldırım Arıcı / Herkesin ve hiçkimsenin programı
stalkeracikradyo.blogspot.com/
Gitaresk ve Dünyanın Cazı programlarının yapımcısı Jak Kohen hayatını kaybetti
Gitaresk ve Dünyanın Cazı programlarının yapımcısı Jak Kohen, 68 yaşında hayatını kaybetti.
28 Nisan 1951 tarihinde İstanbul’da doğdu. 1974’te Boğaziçi Üniversitesi’nden Pazarlama ve Finans alanlarında lisanslarını aldı. Uzun yıllar özel sektörde yöneticilik yaptı. Emekli olduktan sonra, 2004 – 2010 yılları arasında Açık Radyo Yayın Sorumluluğu görevini üstlendi.
Açık Radyo’nun kurulduğu günden beri devam eden Gitaresk programı dışında birçok program (Garip Meyva, Kavşak, Melomania, Pasifica Radyo 60 Yaşında, Kirli Çıkı) daha hazırladı ve sundu. Radyoculuğun yanı sıra bilgisayar, motosiklet ve fotoğrafçılıkla ilgilendi.
2010 yılında Açık Radyo’daki Yayın Sorumluluğu görevini bırakıp ikinci defa emekli oldu ve 2011’de Bodrum’a yerleşti. O günden bugüne Bodrum’dan, hem programlarına ve hem de çevirmenliğe devam etti.
Cenazesi 31 Mart 2019 Pazar günü, saat 14.30 Bodrum Yalıkavak, Sandıma mezarlığında toprağa verilecek. Ardından mezarlığın hemen yakınındaki kır kahvesinde dostları bir araya gelecek.
***
Açık Radyo’yu online dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Radyo Garden üzerinden Açık Radyo’yu dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi Programları ve Podcast Arşivleri içinTIKLAYINIZ
Açık Radyo resmi web sitesi: acikradyo.com
Açık Radyo’yu internet üzerinden ve mobil cihazlarından dinlemek isteyenler için faydalı bilgiler
Açık Radyo Arşivi için TIKLAYINIZ
Açık Radyo program blogları için TIKLAYINIZ
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi: 5 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2010 akışı için Tıklayınız Günlük / Tıklayınız Haftalık
————————————————————————————
06:00 – 06:55 DemocracyNow!
democracynow.org/shows/2019/3/26
07: 00 – 07:20 Tehlikeli Oyunlar (Yeniden) / Yazan: Oğuz Atay / İletişim Yayınları / Okuyan: Tilbe Saran
Usta yazar Oğuz Atay’ı ölümünün 40. yılında, “Tehlikeli Oyunlar” romanının okumasının tekrarı ile anıyoruz.
07:30 – 07:50 Sabahlık / Didem Gençtürk ve Emre Aydoğdu
08:00 – 10:00 Açık Gazete / Ömer Madra, Murat Can Tonbil, Selahattin Çolak
Açık Gazete kayıt arşivi
“Şuna inanıyorum ki iklim değişikliği inkârcılığı sadece cahillik değil, ayrıca habis, kötücül birşeydir: yeryüzündeki en kırılgan halklardan bazılarının insan haklarından mahrum bırakılması girişimidir.”
Nelson Mandela’nın kurduğu, dünya liderlerinden oluşan bağımsız Âkiller grubunun başkanı Mary Robinson, ‘iklim adaleti için yaptığı bütünsel çalışmalar’ dolayısıyla kendisine verilen ödülü kabul ederken Londra’da Kraliyet Botanik Bahçelerinde yaptığı konuşmada büyük petrol, doğalgaz ve kömür şirketlerine çatıyor, Greta’yı ve diğer genç iklim protestocularını destekliyor. (Guardian)
***
Açık Gazete’de hüzünlü anma: ‘Jak Kohen mi? O da kim?’
Açık Gazete’de, 68 yaşında hayatını kaybeden Gitareks ve Dünyanın Cazı programlarının yapımcısı Jak Kohen anıldı ve vefatının ardından gelen taziye mesajlarına yer verildi.
(28 Mart 2019 tarihinde Açık Radyo’da Açık Gazete programında yayınlanmıştır.)
Ömer Madra: Merhaba herkes! Açık Radyo burası.. 94.9.. acikradyo.com.tr ve Açık Gazete programı başladı. Hüzünlü bir açılış yapmak zorunda kaldık; çok değerli dostumuz Jak Kohen’in ölüm haberini aldık dün. Hem Gitaresk hem de Dünyanın Cazı programlarının yapımcısıydı, 68 yaşında hayatını kaybetti Jak Kohen. 27 Nisan 1951 doğumluydu, 1974’de Boğaziçi Üniversitesi’nden lisans aldı pazarlama ve finans alanlarında, uzun yıllar da özel sektörde yöneticilik yaptı. Emekli olduktan sonra da 2004-2010 yılları arasında Açık Radyo’da yedi sene boyunca unutulmaz anılar bırakarak yayın sorumluluğunu görevini üstlenmişti. Şimdi onun açılışını yaptığımız parça da Jimi Hendrix’ten bir parça ve kendisinin imzası olan “Gitaresk programını hazırlayan ve ileten Jak Kohen, yani ben!” diye kafiye bir şekilde sundu. Hoş bir açılış yaptık biz de onunla ve ona da bir “Günaydın” demiş oluyoruz. Herhalde bulunduğu yerden bizi dinliyordur eminim yani.
Can Tonbil: Evet, günaydın!
ÖM: Bendeniz Ömer Madra, Can Tonbil, Selahattin Çolak’tan oluşan ekiple birliktesiniz. Her zaman olduğu gibi Emre Gümüşer ve Robılınd Tayar da bize destek vermekteler. Haberleri vermeden önce en önemli haberimiz budur yani. Jak Kohen dostumuz unutulmaz bir iz bırakarak aramızdan ayrıldı, uzunca bir süreden beri KOAH, kronik obstrüktif akciğer hastalığından mustaripti kendisi. Açık Radyo’nun kurulduğu günden beri devam eden Gitaresk programı dışında birçok program, Garip Meyve, Kavşak, Melomania, Pasifica Radyosu 60 Yaşında, Kirli Çıkı diye birçok program daha hazırlayıp sunmuştu. Radyoculuğun yanında da fotoğrafçılık, bilgisayar ve motosikletle de ilgiliydi. 2010 yılında Açık Radyo’daki yayın sorumluluğu görevini bırakıp ikinci defa emekli oldu ve 2011’den beri Bodrum’da yaşamaktaydı. O günden bugüne de hem programlarına hem de çevirmenliğe devam etti. Kendisinin cenazesi de 31 Mart 2019 Pazar günü saat 14:30’da Bodrum Yalıkavak Sandıma mezarlığında toprağa verilecek. Ardından da mezarlığın hemen yakınındaki kır kahvesinde dostları bir araya gelip onunla sohbet edecekler, hem kendi aralarında hem de onunla.
‘Jak Kohen mi? O da kim?’ diye de bir blogu var kendisinin.
“1962’de rock müziği dinlemeğe başladı.
Hâlâ dinliyor.
1965’de bir ara koleksiyonculuk illetine kapıldı.
Hâlâ topluyor.
Bu arada: 1974’de Boğaziçi Üniversitesi, İdari Bilimler’den Pazarlama ve Finans lisansları aldı.
Lisanslar hâlâ onda.
O zamanlar böyle bir tipti: Jack The Tripper (Gençliğinde o zamanki uzun saçlı hipi kılığındaki fotoğrafını koymuş)
1980’de Roksan adında bir kızı doğdu.
Kızını rock müziği ile büyüttü.
Hâlâ büyüyor ve hâlâ (diğer müzik tarzlarının yanında) rock dinliyor.
21 yıl süre ile geçimini özel sektörde yöneticilik yaparak temin etmeye çalıştı.
Artık çalışmıyor. (he he)
Yapısına aykırı bir meslek seçmiş olduğunun nihayet farkına vardı.
Hâlâ farkında. Jak Açık Radyo’nun Canlı Yayın Akvaryumunda…
Açık Radyo 94.9’daki Gitaresk Programının yapım ve sunuculuğu yanında bilgisayar, motosiklet, fotoğrafçılık ile ilgileniyor.
Mayıs 2004’ten beri Açık Radyo’nun Yayın Sorumluluğunu 2010’a kadar yürüttü.
Aralık 2011’de ikinci emekliliğine karar verip, Bodrum yarımadasındaki Bağla koyuna yerleşti. Bodrum’da da kültür ve sanat faaliyetlerine bulaştı.
Açık Radyo 94.9’daki radyo programları hâlâ devam ediyor.
Hâlâ yaşıyor. Hem de derin derin!”
Bir tek son cümlesi doğru değil artık..
Jak Kohen.. Programcılar grubuna birçok mesaj geldi çeşitli programcılarımızdan, onları da sizinle paylaşmak isteriz. Mesela Vedat Ozan koku@acikradyo’da “Jak’ı kaybettik, bu sayfaya zemin olan radyo programının oluşmasında da katkısı olan harika bir insan. Lakabı gibi ‘baba’ bir dosttu. Radyo’nun Elmadağ’daki eski yerinde ayaküstü yaptığımız Joe Bonamassa, Calvin Klein ve motosiklet muhabbetlerimizi hiç unutamayacağım” diye yazmış. Kendi kitabından da alıntı yapıyor, Jak Kohen’in yayın yönetmeni olduğu sırada nasıl gelip Açık Radyo’ya bulaştığını anlatıyor. Şöyle demiş “O dönemlerde 94.9 bandından yayın yapan Açık Radyo’ya arada gidip müzikle ilgili muhtelif dostlarımın programlarına konuk oluyordum. Beni konuk eden sevgili dostlardan biri de o ara radyonun genel yayın yönetmeni olan Jak Kohen’di. Bir gün nereden estiyse ‘Jak! Ben kokuyla ilgili bir program yapmak istiyorum’ ‘Ne kokusu yahu, parfüm filan mı?’ diye yanıtladı Jak beni. ‘Yok be baba! Bu iş sadece parfümden ibaret değil, koskoca bir tarihi, ekonomisi, sosyolojisi, psikolojisi filan var. Sonuçta beş duyudan birinden söz ediyoruz. Ben bunların pek çoğuna okuduklarımdan aşinayım, benim gibi konuya meraklı olanlar varsa Amerika’yı yeniden keşfetmeye kalkmasınlar. Ben de bu konuda boşluğa da olsa konuşabilip tartışma kapıları açabilirim’ Jak hemen ‘Bu dediklerini bir kağıda döküp programcı olmak istiyorum diye başvuru yap, bakalım değerlendirelim’ dedi. Ben de düşüncelerimi, amaçladıklarımı yazıp gönderdim, aklımdan bu konu neredeyse çıkmıştı ki bir gün eğer yanlış hatırlamıyorsam Didem Gençtürk beni arayıp bir demo kaydı istedi ve macera böyle başladı”. Türkiye’nin ve dünyanın en ilginç ve benzerine rastlanmayan Radyo’da Koku programı da Ozan’ın bu şekilde yapılmıştı. Jak Kohen ayrıca çok yakınlarının yakından bildikleri bazı özelliklere de sahipti, mesela bir tanesi Türkiye’nin ve belki de dünyanın en iyi gitar çalanlarından biri olmasıydı. Yalnız parmak gitarı çalardı ‘Fingerpicking’. Biliyor musun Fingerpicking?
CT: Evet.
ÖM: Fotoğrafını da koymuş buraya bak, parmak gitarı çalıyor, acayip bir parçayı, demin çaldığımız Jimi Hendrix parçasını mesela dinlediği zaman hemen yerlere kadar yatarak böyle parmaklarıyla iki eliyle gitar çalardı. Çok baba bir parmak gitaristiydi. Bir başka özelliği de ‘Muppet Show’ diye bilinen kukla gösterisinde locada yer alan iki huysuz ihtiyar vardı Gracy… bölümünde mutlaka çıkarlar yorum yaparlardı, her konuda eleştirilerini bildirirlerdi seyrettikleri şovun aslında ne kadar beceriksizce yapılmış olduğunu filan söyleyen böyle iki huysuz ihtiyar vardı. Biz kendimizi, yani bendeniz ve Jak Kohen ona benzetirdik huysuz ihtiyarlar diye ‘kıh kıh kıh’ gülerdik filan. Sonra bir gün Jak uzun yıllar sonra Bodrum’dan “Bak sana bir şey gönderiyorum” diye bana bir paket gönderdi. İçinden bir tişört çıktı, Muppet Show’un huysuz ihtiyarları. Şimdi onun fotoğrafını da paylaşıyoruz, hatta paylaştık. Ben bugün onu giyerek geldim. “Bende de bir tane var bundan, sen de giy!” diye yollamıştı. Sonra ben de fotoğrafını çektirip onunla kendisine, Jak’a gönderdim. Bayağı eğlenmiştik. Jak Kohen önemli bir kayıp hepimiz için. Pek çok müziği, müzisyeni tanıtmıştı, hem programcılara hem de pek çok insana müzik aşkı, bir de radyo aşkı da vardı onun bizden önce de, Red FM diye bir radyoculuk macerası var, onu da unutmayalım. “Bizimki kadar iyi bir radyo değildi seninki” filan diyordum, o da “Öyle deme!” diyip kıh kıh gülüyordu. Böyle bir şey işte. Mesela bazı notlar da okuyalım.
Akın Yılmaz mesela “Sevgili dostlar, kardeşler, büyük acınıza yürekten katılıyorum. Ailemizden birini kaybetmenin ta kendisi bu! Ve katlanabilmek gerçekten de çok çok zor. O tatlı cümlesi şimdi farklı bir etkiye büründü; ‘Jak Kohen yani ben! Yani bizler!’ Toprağı nur olsun, hepinizin başı sağ olsun! Ailesine ve tüm sevenlerine sabırlar diliyorum. Gönlümüzde hep yaşayacak kuşkusuz, hepinize içten sevgi ve saygılarımla” diye yazmış Akın Yılmaz dostumuz. Diğer notlara da bakalım şimdi.
Müge Yıldız: Ah çok üzücü çok büyük bir kayıp ailesi ve arkadaşlarına sabırlar dilerim.
Reha Uz: Radyomuzun, ailesinin ve dostlarının başı sağolsun. Çok üzüldüm.
Sumru Ağıryürüyen: Çok üzgünüm. Ailesinin, sevenlerinin ve Açık Radyo ailemizin başı sağ olsun. Koca bir ruh, sahici bir destekti bizler için.
H. Meral Akman: Ustam, Rock Star’ım, akıl hocam, Jak Babam, huzur içinde dinlensin, hepimizin başı sağ olsun.
Ceyl’an Ertem: Çok üzüldüm dostlar sağ olsun. Herkese sabır dilerim
Necati Tüfenk: Çok üzüldüm. Tüm Açık Radyo ailesinin başı sağ olsun.
Ariana Ferentinou: Incredibly shocked and saddened. We had both started our programs on Saturdays in the first days of Acik Radyo. (İnanilmaz bir şok ve üzüntü içerisindeyim. Açık Radyo’nun ilk günlerinde ikimiz de programlarımıza cumartesi günleri başlamıştık.)
Mert ve Evren Şentürk: Başsağlığı ve sabır dileriz.
Fehmiye Çelik: Çok acı bir kayıp, çok üzüldüm… Başsağlığı ve sabır diliyorum…
Yaprak Melike Uyar: Çok üzüldüm. Tüm Açık Radyo ailesinin başı sağ olsun, tüm sevenlerine sabırlar dilerim.
Göver Kazancıoğlu: Çok kıymetli program yöneticim, Dünyanın Cazı’nın ruhu! Sevgili Jak! Çok çok üzüldüm, tüm ailesine sevenlerine sabırlar diliyorum.
Duygu Argın: Ailesine ve sevenlerine sabırlar ve baş sağlığı dilerim..
Naim Dilmener: AHHH… Yapma be 😦
Akif Burak Atlar: Başımız sağolsun. Çok üzüldüm, sabır diliyorum hepimize.
Orçun Baştürk: Başımız sağ olsun. Fevkalade üzücü bir haber. Yolu ışık olsun…
Osman Tümay: Bu kadar eski bir dostu yitirmek ne acı! Başımız sağ olsun.
Tolga Yağlı: Radyomuzun başı sağ olsun, temel taşlarından biri eksildi… Herkese sabır… Elvada Jak Baba…
Gülçin Orgun: Çok çok üzüldüm. Rahatsızlığını biliyordum, bir umut toparlanmasını diliyordum. Açık Radyo’nun ilk günlerinden beri en sevdiğim programların can sesi, radyoya programcı olmamın yolunu açan ilk genel yayın yönetmenim, koridorların, radyocu buluşmalarının, dinleyici destek haftalarının sevinci, müziği aşkla seven güzel insan, ruhun şad olsun. Sevenlerine, yakınlarına başsağlığı ve sabır dilerim. Çok özleyeceğiz.
Zerhan Gökpınar: Daha okurken yüreğimi bir el kavrayıverdi, gönüllüden programcıya dönüşürken yaptığımız telefon konuşmaları geldi birden kulağıma onun sesiyle, ilk telefonla arayışında bana “Zerhan Bey ile görüşebilir miyim” demiş, ben de “Zerhan bey kalmadı, Zerhan Hanım versem” demiştim. Tatlı, incelikli, zeki, dostça yansıyan ve karşısındakini ürkütmeden yönlendiren, sarıp sarmalayan bir yayın yönetmeniydi benim için, ilk adımlarımı birlikte attığım, her program sonrası bana destek ve onay veren bir sıcak insan. Bodrum’da bile olsa, varlığını bilmek ve hissetmek güzeldi, kabullenmesi zor. Açık Radyo ailemin başı sağ olsun, tüm sevenlerine sabır ve dayanma gücü diliyorum.
Hilmi Tezgör: Hepimizin başı sağ olsun. Yaşama sımsıkı sarılmanın ne demek olduğunu gösteren insanlardandı. Huzur içinde yatsın Jak Baba.
Volkan Ağır: Hepimizin başı sağ olsun. Başta Jimi Hendrix’le olmak üzere sevdiği tüm Gitaresklerle buluştuğu düşüncesiyle teselli bulmaya çalışıyorum. Rocklar, Blues, Jazzlar içinde huzurla uyusun.
Emre Dağtaşoğlu: Offf çok üzgünüm. Jak Baba radyomuzun neşesi, enerjisi, güzelliği ve en önemli seslerinden biriydi. Bodrum’da da olsa varlığını bilmek sıcaklık veriyordu. Başımız sağ olsun. Ruhu şad olsun.
Başak Yavuz: Başımız sağ olsun.
Alper ve Esra Kaliber: Açık Radyo’nun gelişiminde büyük payı olan ve biz programcıların birçoğunun radyoda yer bulmasını sağlayan Jak Baba’nın kaybı çok üzücü. Sevenlerine ve yakınlarına sabırlar dilerim. Sevgilerimizle.
Ayfer Yavi: Cok üzüldüm. Tüm Açık Radyo ailesinin başı sağolsun.
Levent Öget: Başımız sağ olsun, çok üzücü… Tüm sevenlerine ve yakınlarına sabır diliyorum.
Nurhan Keeler: Hey yarabbim bu olmadı ya.
Cenk Akyol: Bana teveccüh edip, program yapma şansı veren, Açık Radyo’nun kimliğini oluşturanların başında gelen, nüktedan, eski tüfek rocker Jak ruhun şad olsun. Her şey için çok teşekkürler..
Ras Memo: Zamansız ve acı bir kayıp. Nur içinde yatsın. Ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum.
Özgür Urgenç: Hem dinleyici hem de programcı olarak radyo anılarımın yarısı Jak ile ilgilidir, haber beni çok etkiledi, üzüldüm. Eşine, kızına, yakınlarına ve radyo camiasına başsağlığı dilerim.
M. Bülent Kılıç: Jak Bey de gitti demek. Radyomuzun başı sağ olsun .
Betigül Öngen: Çok üzüldüm. Büyük kayıp gerçekten. Ailesine ve tüm sevenlerine sabır dilerim.
Gonca Açıkalın: Bir defa “Usta” demiştim kendisine. Ondan sonra her mesajını “Justa” diye imzalamaya başlamıştı. Güvenip de Gitaresk’i emanet etmesinin ne büyük bir şey olduğunu anladığımda epey gururlanmıştım..
Yeni çıkan Joe Bonamassa albümlerini Gitaresk’te önce kim çalacak diye yarıştığımız, Robert Johnson falan çaldıkça “Yine arkeolojik kazı yapmışsın” diye bana takılan ‘Justa’mın ardında büyük bir boşluk kaldı. Dolmaz. Hepimizin başı sağ olsun.
Ayşe Gül Altınay: Ahhhhhhh arkadaşlar. Hepimizin başı sağ olsun! Tanıdığım en ince, en güzel insanlardan biriydi. Açık Radyo’nun ruhunu yaratanlardandı. Hepimizde çok hakkı var. Çok özlenecek… huzur içinde uyusun! Tüm sevenlerine, ailesine sabır ve güç diliyorum.
Ali Pınar: Çok üzüldüm! Toprağı bol olsun! Bana yani Alla Turca’ya 16 sene önce Açık Radyo’nun imkanlarını sunan odur… O güzel ses tonunu, nüktedanlığını ve mizahı ardında gizlediği içli ifadesini unutmak mümkün mü? Ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve metanet diliyorum. Nur içinde yatsın, bir gün buluşmak üzere…
Yeşim Burul: Jak’ın sesi hala kulaklarımızda çınlarken bizi bırakıp gittiğine inanmak çok zor… Başta sevgili eşi ve kızı olmak üzere tüm ailesine, dostlarına ve kocaman Açık Radyo ailemize başsağlığı ve sabır diliyorum…
Levent Dönmez: İçim tutuldu. Çok üzüldüm. Ailesine, sevdiklerine sabır diliyorum.
Aysim Türkmen: Çok çok üzüldüm. Kocamandı ve mutluluk verirdi. İyi ki tanımışım. Başımız sağ olsun.
Vedat Ozan: Neşet’ten duydum az önce, inanamadım. Gözümün önünde Elmadağ’daki binada “Oh, Calvin Klein siparişim de geldi yurtdışından” diye gülerek sevinen kocaman bir çocuk adam var. Allah rahmet eylesin, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Cüneyt Bolak: Haberi alır almaz torunu geldi aklıma. Uzun ya da kısa, serserilik ve hayat verimliliği alanında güzel bir ömür geçirdi ama, Jak Baba torununa torunu da Jak dedesine doyamadığı için pek üzüldüm. Sabırlar diliyor, sevgiler yolluyorum ardında bıraktıklarına. Çok üzüldüm. Her ölüm zamansız ama.. Şöyle bodrumlu torunlu tontonlu biraz daha yaşasa ne güzel olurdu.. Blues içinde uyu Jak baba, belki karşılaşırız rüyalarda.
Göksenin Göksel: Sevgili Jak, ardında kocaman bir yürek, harika bir miras bıraktın. Huzur içinde uyu. Seni çok özleyeceğiz.
Bülent Aksoy: Jak… Çok ama çok üzüldüm. Çok sevdiğim bir arkadaşımızdı. Ayrıca, en kıdemli Açık Radyo’culardandı. Kötü bir sürpriz. Aksel’de olduğu gibi… Üzülmekten başka bir şey gelmiyor elimizden…
Sina Hakman: Ailesinin ve bütün Açık Radyo ailesinin başı sağ olsun. Çok üzgünüm, radyo ve bizim için önemli biriydi.
Hülya Denizalp: Gözümün önünden Elmadağ ‘da onunla her karşılaştığımızda küçük ama benim için çok değerli muhabbetlerimiz geçti. O güzel sesi ve değerli kişiliği bende hep saklı kalacak. Toprağı bol olsun. Ailesine sabırlar diliyorum.
Gülhan Kadim: Çok ama çok üzgünüz. Başımız sağ olsun…
Yeşim Ayöz: Hepimizin başı sağolsun, çok üzgünüm, tüm sevenlerine başsağlığı dilerim.
Mustafa Arslantunalı: Hepimizin başı sağ olsun.
Nuran Yüce: Çok üzüldüm, büyük bir kayıp. Sevdiklerine, ailesine sabır diliyorum. Ben kendisiyle hiç tanışmadım ama radyo için çok önemli, çok sevilen biri olduğunu hep hissettim. Sizlere de sabırlar diliyorum, başınız sağ olsun.
Uygar Özesmi: Çok üzgünüm. Ailesine ve bütün sevenlerine baş sağlığı dilerim.
Ruhi Ergunalp: Jak Baba göç etmiş. Kendisiyle senelerce komşu programlarda fikir ve müzik teatisinde bulunduk. Çok üzgünüm. Kızına, eşine ve Açık Radyo camiasına sabırlar dilerim.
Banu Mert: Sevgili Açık Radyo ailesi, sabah Açık Radyo ile güne başlarken aldığım bu haber o kadar üzücü ki. Güzel insanlardan biri daha aramızdan ayrıldı. Hepinizin başı sağ olsun.
Duru Karakaş: Çok üzüldük, yeri doldurulamaz elbet, sevenlerine sabır diliyorum.
İncilâ Bertuğ: Nezaketi, güler yüzü, en sıkıntılı anlarında bile kaybetmediği hoşgörüsüyle her zaman hatırlayacağım. Nur içinde yatsın…
Tunciz Taner: Çok üzüldüm, toprağı bol olsun.
Ayşegül Vaizoğlu: Açık Radyo ailesinin başı sağ olsun, özleyeceğiz.
Seçil Yersel: Çok üzgünüm, büyük bir boşluk oluştu. Sesini ve varlığını hep açık radyo ile beraber düşündüğüm hissettiğim bir koca yürek. Ne zamandı hatırlamıyorum, Bodrum’da bir virajda motosikleti ile önümden geçmişti, hep onu hatırlıyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Işıklar ve huzur içinde yolu açık olsun
Biricik Arcan: Sevgili Jak Kohen ruhumuzda ve kulaklarımızda müthiş izler bıraktı. Dünyamız onunla güzelleşti. Başımız sağ olsun.
Cem Birder: Çok üzüldüm, çok kıymetli zamanlar paylaşmıştık. Başınız sağ olsun. Ailesine selam ve sevgilerimle.
Bir dilek yağmasına uğradık, yıldız yağmuru gibi geldi mesajlar. Şimdi Atilla Aksoy’la beraber, onun da ölüm yıldönümüne denk gelen günde öldü dün Jak Kohen de. Atilla Aksoy’un da ikinci ölüm yıldönümüydü. Onların birlikte yaptıkları bir programdan küçük bir bölüm dinletelim ikisinin sesiyle beraber. Şimdi ona kulak verelim.
***
Jak Kohen’in ardından: Açık Radyo’ya onlarca taziye mesajı geldi
68 yaşında hayatını kaybeden Gitaresk ve Dünyanın Cazı programlarının yapımcısı Jak Kohen için Açık Radyo’ya taziye mesajları gelmeye devam ediyor.
28 Nisan 1951 tarihinde İstanbul’da doğdu. 1974’te Boğaziçi Üniversitesi’nden Pazarlama ve Finans alanlarında lisanslarını aldı. Uzun yıllar özel sektörde yöneticilik yaptı. Emekli olduktan sonra, 2004 – 2010 yılları arasında Açık Radyo Yayın Sorumluluğu görevini üstlendi.
Açık Radyo’nun kurulduğu günden beri devam eden Gitaresk programı dışında birçok program (Garip Meyva, Kavşak, Melomania, Pasifica Radyo 60 Yaşında, Kirli Çıkı) daha hazırladı ve sundu. Radyoculuğun yanı sıra bilgisayar, motosiklet ve fotoğrafçılıkla ilgilendi.
2010 yılında Açık Radyo’daki Yayın Sorumluluğu görevini bırakıp ikinci defa emekli oldu ve 2011’de Bodrum’a yerleşti. O günden bugüne Bodrum’dan, hem programlarına ve hem de çevirmenliğe devam etti.
Kohen’in vefatının ardından Açık Radyo’ya gelen taziye mesajlarından birkaçı şu şekilde:
Müge Yıldız: Ah çok üzücü çok büyük bir kayıp ailesi ve arkadaşlarına sabırlar dilerim.
Reha Uz: Radyomuzun, ailesinin ve dostlarının başı sağolsun. Çok üzüldüm.
Sumru Ağıryürüyen: Çok üzgünüm. Ailesinin, sevenlerinin ve Açık Radyo ailemizin başı sağ olsun. Koca bir ruh, sahici bir destekti bizler için.
H. Meral Akman: Ustam, Rock Star’ım, akıl hocam, Jak Babam, huzur içinde dinlensin, hepimizin başı sağ olsun.
Ceyl’an Ertem: Çok üzüldüm dostlar sağ olsun. Herkese sabır dilerim. Jak Babamız. İlk radyo programı hayallerimi gerçekleştirmemde ön ayak olmuş; her zaman inceliği, bilgeliği ile bana çok destek olmuştur. Aramızdan ayrılmasının üzüntüsünü yaşıyorum. Ama tabii ruhu ve öğrettikleri hep bizimle olacak. Saygıyla, sevgiyle Jak Kohen.
Necati Tüfenk: Çok üzüldüm. Tüm Açık Radyo ailesinin başı sağ olsun.
Ariana Ferentinou: Incredibly shocked and saddened. We had both started our programs on Saturdays in the first days of Acik Radyo. (İnanilmaz bir şok ve üzüntü içerisindeyim. Açık Radyo’nun ilk günlerinde ikimiz de programlarımıza cumartesi günleri başlamıştık.)
Mert ve Evren Şentürk: Başsağlığı ve sabır dileriz.
Fehmiye Çelik: Çok acı bir kayıp, çok üzüldüm… Başsağlığı ve sabır diliyorum…
Yaprak Melike Uyar: Çok üzüldüm. Tüm Açık Radyo ailesinin başı sağ olsun, tüm sevenlerine sabırlar dilerim.
Göver Kazancıoğlu: Çok kıymetli program yöneticim, Dünyanın Cazı’nın ruhu! Sevgili Jak! Çok çok üzüldüm, tüm ailesine sevenlerine sabırlar diliyorum.
Duygu Argın: Ailesine ve sevenlerine sabırlar ve baş sağlığı dilerim..
Naim Dilmener: AHHH… Yapma be 😦
Akif Burak Atlar: Başımız sağolsun. Çok üzüldüm, sabır diliyorum hepimize.
Orçun Baştürk: Başımız sağ olsun. Fevkalade üzücü bir haber. Yolu ışık olsun…
Osman Tümay: Bu kadar eski bir dostu yitirmek ne acı! Başımız sağ olsun.
Tolga Yağlı: Radyomuzun başı sağ olsun, temel taşlarından biri eksildi… Herkese sabır… Elvada Jak Baba…
Zekeriya Şen: Vah, Çok ama çok kahroldum. Huzur ve ışıkla git Jak Baba.
Gülçin Orgun: Çok çok üzüldüm. Rahatsızlığını biliyordum, bir umut toparlanmasını diliyordum. Açık Radyo’nun ilk günlerinden beri en sevdiğim programların can sesi, radyoya programcı olmamın yolunu açan ilk genel yayın yönetmenim, koridorların, radyocu buluşmalarının, dinleyici destek haftalarının sevinci, müziği aşkla seven güzel insan, ruhun şad olsun. Sevenlerine, yakınlarına başsağlığı ve sabır dilerim. Çok özleyeceğiz.
Zerhan Gökpınar: Daha okurken yüreğimi bir el kavrayıverdi, gönüllüden programcıya dönüşürken yaptığımız telefon konuşmaları geldi birden kulağıma onun sesiyle, ilk telefonla arayışında bana “Zerhan Bey ile görüşebilir miyim” demiş, ben de “Zerhan bey kalmadı, Zerhan Hanım versem” demiştim. Tatlı, incelikli, zeki, dostça yansıyan ve karşısındakini ürkütmeden yönlendiren, sarıp sarmalayan bir yayın yönetmeniydi benim için, ilk adımlarımı birlikte attığım, her program sonrası bana destek ve onay veren bir sıcak insan. Bodrum’da bile olsa, varlığını bilmek ve hissetmek güzeldi, kabullenmesi zor. Açık Radyo ailemin başı sağ olsun, tüm sevenlerine sabır ve dayanma gücü diliyorum.
Hilmi Tezgör: Hepimizin başı sağ olsun. Yaşama sımsıkı sarılmanın ne demek olduğunu gösteren insanlardandı. Huzur içinde yatsın Jak Baba.
Volkan Ağır: Hepimizin başı sağ olsun. Başta Jimi Hendrix’le olmak üzere sevdiği tüm Gitaresklerle buluştuğu düşüncesiyle teselli bulmaya çalışıyorum. Rocklar, Blues, Jazzlar içinde huzurla uyusun.
Emre Dağtaşoğlu: Offf çok üzgünüm. Jak Baba radyomuzun neşesi, enerjisi, güzelliği ve en önemli seslerinden biriydi. Bodrum’da da olsa varlığını bilmek sıcaklık veriyordu. Başımız sağ olsun. Ruhu şad olsun.
Başak Yavuz: Başımız sağ olsun.
Alper ve Esra Kaliber: Açık Radyo’nun gelişiminde büyük payı olan ve biz programcıların birçoğunun radyoda yer bulmasını sağlayan Jak Baba’nın kaybı çok üzücü. Sevenlerine ve yakınlarına sabırlar dilerim. Sevgilerimizle.
Ayfer Yavi: Cok üzüldüm. Tüm Açık Radyo ailesinin başı sağolsun.
Levent Öget: Başımız sağ olsun, çok üzücü… Tüm sevenlerine ve yakınlarına sabır diliyorum.
Nurhan Keeler: Hey yarabbim bu olmadı ya.
Cenk Akyol: Bana teveccüh edip, program yapma şansı veren, Açık Radyo’nun kimliğini oluşturanların başında gelen, nüktedan, eski tüfek rocker Jak ruhun şad olsun. Her şey için çok teşekkürler..
Ras Memo: Zamansız ve acı bir kayıp. Nur içinde yatsın. Ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum.
Özgür Urgenç: Hem dinleyici hem de programcı olarak radyo anılarımın yarısı Jak ile ilgilidir, haber beni çok etkiledi, üzüldüm. Eşine, kızına, yakınlarına ve radyo camiasına başsağlığı dilerim.
M. Bülent Kılıç: Jak Bey de gitti demek. Radyomuzun başı sağ olsun .
Betigül Öngen: Çok üzüldüm. Büyük kayıp gerçekten. Ailesine ve tüm sevenlerine sabır dilerim.
Gonca Açıkalın: Bir defa “Usta” demiştim kendisine. Ondan sonra her mesajını “Justa” diye imzalamaya başlamıştı. Güvenip de Gitaresk’i emanet etmesinin ne büyük bir şey olduğunu anladığımda epey gururlanmıştım..
Yeni çıkan Joe Bonamassa albümlerini Gitaresk’te önce kim çalacak diye yarıştığımız, Robert Johnson falan çaldıkça “Yine arkeolojik kazı yapmışsın” diye bana takılan ‘Justa’mın ardında büyük bir boşluk kaldı. Dolmaz. Hepimizin başı sağ olsun.
Ayşe Gül Altınay: Ahhhhhhh arkadaşlar. Hepimizin başı sağ olsun! Tanıdığım en ince, en güzel insanlardan biriydi. Açık Radyo’nun ruhunu yaratanlardandı. Hepimizde çok hakkı var. Çok özlenecek… huzur içinde uyusun! Tüm sevenlerine, ailesine sabır ve güç diliyorum.
Ali Pınar: Çok üzüldüm! Toprağı bol olsun! Bana yani Alla Turca’ya 16 sene önce Açık Radyo’nun imkanlarını sunan odur… O güzel ses tonunu, nüktedanlığını ve mizahı ardında gizlediği içli ifadesini unutmak mümkün mü? Ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve metanet diliyorum. Nur içinde yatsın, bir gün buluşmak üzere…
Yeşim Burul: Jak’ın sesi hala kulaklarımızda çınlarken bizi bırakıp gittiğine inanmak çok zor… Başta sevgili eşi ve kızı olmak üzere tüm ailesine, dostlarına ve kocaman Açık Radyo ailemize başsağlığı ve sabır diliyorum…
Levent Dönmez: İçim tutuldu. Çok üzüldüm. Ailesine, sevdiklerine sabır diliyorum.
Aysim Türkmen: Çok çok üzüldüm. Kocamandı ve mutluluk verirdi. İyi ki tanımışım. Başımız sağ olsun.
Vedat Ozan: Neşet’ten duydum az önce, inanamadım. Gözümün önünde Elmadağ’daki binada “Oh, Calvin Klein siparişim de geldi yurtdışından” diye gülerek sevinen kocaman bir çocuk adam var. Allah rahmet eylesin, ne diyeceğimi bilemiyorum.
Cüneyt Bolak: Haberi alır almaz torunu geldi aklıma. Uzun ya da kısa, serserilik ve hayat verimliliği alanında güzel bir ömür geçirdi ama, Jak Baba torununa torunu da Jak dedesine doyamadığı için pek üzüldüm. Sabırlar diliyor, sevgiler yolluyorum ardında bıraktıklarına. Çok üzüldüm. Her ölüm zamansız ama.. Şöyle bodrumlu torunlu tontonlu biraz daha yaşasa ne güzel olurdu.. Blues içinde uyu Jak baba, belki karşılaşırız rüyalarda.
Göksenin Göksel: Sevgili Jak, ardında kocaman bir yürek, harika bir miras bıraktın. Huzur içinde uyu. Seni çok özleyeceğiz.
Bülent Aksoy: Jak… Çok ama çok üzüldüm. Çok sevdiğim bir arkadaşımızdı. Ayrıca, en kıdemli Açık Radyo’culardandı. Kötü bir sürpriz. Aksel’de olduğu gibi… Üzülmekten başka bir şey gelmiyor elimizden…
Sina Hakman: Ailesinin ve bütün Açık Radyo ailesinin başı sağ olsun. Çok üzgünüm, radyo ve bizim için önemli biriydi.
Hülya Denizalp: Gözümün önünden Elmadağ ‘da onunla her karşılaştığımızda küçük ama benim için çok değerli muhabbetlerimiz geçti. O güzel sesi ve değerli kişiliği bende hep saklı kalacak. Toprağı bol olsun. Ailesine sabırlar diliyorum.
Gülhan Kadim: Çok ama çok üzgünüz. Başımız sağ olsun…
Yeşim Ayöz: Hepimizin başı sağolsun, çok üzgünüm, tüm sevenlerine başsağlığı dilerim.
Mustafa Arslantunalı: Hepimizin başı sağ olsun.
Nuran Yüce: Çok üzüldüm, büyük bir kayıp. Sevdiklerine, ailesine sabır diliyorum. Ben kendisiyle hiç tanışmadım ama radyo için çok önemli, çok sevilen biri olduğunu hep hissettim. Sizlere de sabırlar diliyorum, başınız sağ olsun.
Uygar Özesmi: Çok üzgünüm. Ailesine ve bütün sevenlerine baş sağlığı dilerim.
Ruhi Ergunalp: Jak Baba göç etmiş. Kendisiyle senelerce komşu programlarda fikir ve müzik teatisinde bulunduk. Çok üzgünüm. Kızına, eşine ve Açık Radyo camiasına sabırlar dilerim.
Banu Mert: Sevgili Açık Radyo ailesi, sabah Açık Radyo ile güne başlarken aldığım bu haber o kadar üzücü ki. Güzel insanlardan biri daha aramızdan ayrıldı. Hepinizin başı sağ olsun.
Duru Karakaş: Çok üzüldük, yeri doldurulamaz elbet, sevenlerine sabır diliyorum.
İncilâ Bertuğ: Nezaketi, güler yüzü, en sıkıntılı anlarında bile kaybetmediği hoşgörüsüyle her zaman hatırlayacağım. Nur içinde yatsın…
Tunciz Taner: Çok üzüldüm, toprağı bol olsun.
Ayşegül Vaizoğlu: Açık Radyo ailesinin başı sağ olsun, özleyeceğiz.
Seçil Yersel: Çok üzgünüm, büyük bir boşluk oluştu. Sesini ve varlığını hep açık radyo ile beraber düşündüğüm hissettiğim bir koca yürek. Ne zamandı hatırlamıyorum, Bodrum’da bir virajda motosikleti ile önümden geçmişti, hep onu hatırlıyorum. Hepimizin başı sağ olsun. Işıklar ve huzur içinde yolu açık olsun
Biricik Arcan: Sevgili Jak Kohen ruhumuzda ve kulaklarımızda müthiş izler bıraktı. Dünyamız onunla güzelleşti. Başımız sağ olsun.
Cem Birder: Çok üzüldüm, çok kıymetli zamanlar paylaşmıştık. Başınız sağ olsun. Ailesine selam ve sevgilerimle.
Levent Üzümcü: Bir güzel insanı yitirdik, ötesini bilmem ama biz ölene kadar hayattasın abi.
Ata Demirer: Jak Kohen yıllardır radyomdaki o harika program, o tok güçlü ses.. Ailesine ve sevenlerine başsağlığı dilerim ve tüm Açık Radyo ekibine.
Derya Sazak: Değerli bir kültür sanak müzik insanını kaybettik! Ömer Madra ve Açık Radyo ailesinin başı sağolsun.
Hakan Kurşun: Sevgili hocamız, abimiz Jak Kohen aramızdan ayrıldı! Çok erken oldu. Bizlere destek olur, moral verirdi. Allah rahmet eylesin. Huzur içinde yaşamaya devam etsin. Seni özleyeceğiz Jak.
08:02 Eduardo Galeano: Ve Günler Yürümeye Başladı / Çeviren Süleyman Doğru / Sel Yayıncılık
“Kabilemizin hikâye anlatıcısı” benzersiz yazar Galeano’ nun yeryüzündeki harikulade konukluğundan bizlere kalan son eserinden her sabah bir hikâyeyi Açık Gazete’nin açılışında okuyarak güne başlamanın hepimize iyi geleceğini düşünüyoruz.
09:00 – 09:30 Nereye Doğru: Cengiz Aktar’la Geleceğe Bakışlar
Nereye Doğru kayıt arşivi
09.30 – 10:00 50. Yılında 68 Devrimi (Açık Gazete’de yeni köşe) / Tarih Vakfı’nın katkılarıyla
30. yılını bir sergi, 40. yılını ise 6 dakika 8 saniyelik bir dizi program ile andığımız 68’in, 50. yaşını de es geçmiyoruz. Tarih Vakfı’nın katkılarıyla 68 Devrimini enine boyuna konuşuyoruz.
10:00 – 10:30 Kirli Çıkı / Utkan Çınar ve Gülşah Görücü / Oldies
10:30 – 11:00 Açık Yeşil / Ümit Şahin ve Ömer Madra / Hayatın, politikanın ve sokağın çevre ekoloji gündemi
Açık Yeşil kayıt arşivi
11:00 – 12:00 Metropolitika / Aysim Türkmen, Korhan Gümüş ve ve Murat Güvenç / Kent ve kentlilik üzerine tartışmalar
Metropolitika kayıt arşivi
12:00 – 12:55 Hipnopompia (Yeni program) / Algı dürten müzikler / Hazırlayan: Emirhan Arapoğlu
Açık Radyo’nun öğlen caz kuşağında algı dürten, cazdan elektroniğe geniş bir alanda gezen yeni bir müzik programı.
12:55 – 13:05 Yerdeniz Büyücüsü – Atuan Mezarları / Yazan: Ursula Le Guin / Çeviren: Çiğdem Erkal / Metis Yayınları / Okuyan: Tolga Korkut
Amerikalı usta yazar Ursula LeGuin 22 Ocak’ta aramızdan ayrıldı. Yazarın Çiğdem Erkal çevirisiyle Metis Yayınları’ndan yayımlanan 6 kitaplık kült fantastik serisi Yerdeniz Büyücüsü bu yayın döneminde başlıyor. Ne zaman biter, orası meçhul.
13:00 – 14:00 Tuna’nın Beri Yanı / Muammer Ketencoğlu / Balkan ağırlıklı etnik müzik
facebook.com/ketencoglumuammer
14:00 – 14:30 Vegan Sağlık (Yeni program) / Hazırlayan: Kevser Başkara ve Prof. Dr. Osman Erk
Beslenme uzmanı Kevser Başkara, Veganlık üzerine yanlış bilinenleri, bitki temelli beslenmenin gezegen ve insan sağlığı üzerindeki hayatî önem taşıyan etkilerini anlatıyor..
14:30 – 15:30 Alla Turca / Ali Pınar ve Ersin Antep / Türkiye’den klâsik müzik yorumcuları ve bestakârları
15:30 – 16:30 Altın Saatler / Nuray Aydınoğlu, Elvan Cantekin, Argun Yum ve Gürhan Ertür / 17 Ağustos’u unutma
Altın Saatler kayıt arşivi
16:30 – 17:00 Emeğin Gündemi / Ayşe Berna Uçarol ve Mustafa Eren / Fabrikalardan plazalara emekçilerin ortak sorunları ve örgütlenme deneyimleri
16:30 – 17:00 Kentin Gizli Öyküleri (Yeni program, 15 günde 1) / Hazırlayan: Kenan Doğan
62kentingizlioykuleri27mart2019
Olağan insan hikâyelerinin işlendiği programda her hafta bir konukla kendi yaşamını konuşuyoruz.
***
Bir gün taksicilerin bile girmeye çekindiği Sulukule’ye yolu düştü. Farkında değildi ki o yol aslında yıllarca sürecek olan bir Roman mücadelesinin yoluydu. “Dokunursan Değişir” dedi ve yıllardır kenar mahallelerin çocuklarına dokundu. Sulukule’nin “Sarı Gacı”sı Hacer Foggo’nun yaşam öyküsü var bu hafta Kentin Gizli Öykülerinde. Kentin Gizli Öyküleri, on beş günde bir Çarşamba günleri, 16.30’da, 94.9 Açık Radyo’da ve www.acikradyo.com.tr adresinde.
17:00 – 18:00 Dünyanın Cazı / (Tekrar program) / Hazırlayan: Atilla Aksoy
Açık Radyo kurucularından, programcı dostumuz Atilla Aksoy’u yakın zaman önce kaybettik. Dünyanın Cazı programının ilk programcısı Aksoy’un 2004 yılında bu çerçevede hazırlayıp sunduğu programları 13 yılın ardından Çarşamba günleri 17.00’de tekrar yayınlıyoruz.
18:00 – 18:10 Gezegenin Geleceği / Uygar Özesmi / Ekoloji Günlüğü
facebook.com/uygar.ozesmi.page
Gezegenin Geleceği kayıt arşivi
18:10 – 20:00 Açık Dergi / İlksen Mavituna – Eser Epözdemir – Feryal Kabil / Hergün İstanbul’da Ne Var Ne Yok
Açık Dergi kayıt arşivi
Açık Dergi Çarşamba Oyun Arası / Emre Gümüşer
Muhtelif tiyatro müziği örneklerine kulak atıp, oyunlar arası bir yolculuğa çıkıyoruz.
***
Oyun Arası: Dünya Tiyatro Günü’nde Ankara Sanat Tiyatrosu’nun 44 yıllık serüveni
Oyun Arası, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü özel programında Ankara Sanat Tiyatrosu‘nun serüvenini 1975 yılından başlayarak Timur Selçuk‘un Ankara Sanat Tiyatrosu için bestelediği oyun müzikleri eşliğinde konuşuyor.
Oyun Arası, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü özel programında Emre Gümüşer, stüdyo konukları Altan Erkekli ve Altan Gördüm ile birlikte 1963 yılında kurulan Türkiye’de ki özel tiyatroların amiral gemisi, Ankara Sanat Tiyatrosu‘nun serüvenini 1975 yılından başlayarak Timur Selçuk‘un Ankara Sanat Tiyatrosu için bestelediği oyun müzikleri eşliğinde konuşuyor.
Açık Dergi Çarşamba Kazan Dairesi (Açık Dergi’de yeni köşe, 15 günde 1) / Hazırlayanlar: Sevil Tufan ve Barış Arman
Gelişiminden bugüne, Türkiye’de ve dünyada müzikal tiyatro geleneğinden örnekler 15 günde 1 yarım saatliğine Açık Dergi’de. Bağımsız kumpanya Kazan Dairesi ekibinden Sevil Tufan ve Barış Arman hazırlayıp sunuyor.
Açık Dergi Çarşamba 18:50 Tasarım Sözlüğü (Açık Dergi’de yeni köşe) / Hazırlayan: Muğlak Standartlar Enstitüsü
Muğlak Standartlar Enstitüsü’nün uzun süredir üstünde çalıştığı ve memlekete özgü tasarımsal terim ve icatların derlendiği müstesna Tasarım Sözlüğü’nün maddeleri Enstitü üyelerince her Çarşamba akşamı birer maddeyle radyoda seslendirilmeye başlıyor.
Açık Dergi 19:30 Tezahür (15 Günde 1) / Hazırlayan: Gülin Dede Tekin / İstanbul tiyatro hayatı üzerine gündelik konuşmalar
Tiyatro dünyasından haberler, röportajlar, yeni oyunlar, güncel meseleler. Artık Salı değil Çarşamba akşamları. Çıplak Ayaklarla Dans’la dönüşümlü.
Tezahür kayıt arşivi
Açık Dergi 19:30 Çıplak Ayakla Dans (Açık Dergi’de yeniden köşe, 15 günde 1)) / Hazırlayanlar: Duygu Güngör ve Mihran Tomasyan
Çıplak Ayaklar Kumpanyası bu yayın döneminde yeni konu ve konuklarıyla aramıza dönüyor. Tezahür programıyla dönüşümlü olarak.
Çıplak Ayakla Dans kayıt arşivi
Açık Dergi Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı / Yıldırım Arıcı Anısına / Eser: Bilge Karasu / Okuyan: Eraslan Sağlam
metis izniyle. açık radyo prodüksiyon. / okuyan eraslan sağlam / müzik scaramouch
20:00 – 21:00 Ay’da Caz (Yeni program) / Caz tarihinde bu ay / Hazırlayanlar: Nazlı Toprak ve Leyla Diana Gücük
Caz tarihinde o ay doğan-ölen müzisyenler, çıkan albümler, önemli olayların işlendiği bir caz programı
21:00 – 22:00 Alçak Basınç / Harun İzer / Popüler Kültürün kıyısında yeşeren alternatif yenilikçi müzik akımları
22:00 – 23:00 Ayın Karanlık Yüzü / Yosi Falay / Bir albüm
23:00 – 24:00 Caz Portreleri / Mustafa Aykın / Ayrıntılı caz
tiplemeleri
24:00 – 01:00 Alancode 212 / Batu Boran / Türler arası
Açık Radyo’yu online dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Radyo Garden üzerinden Açık Radyo’yu dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi Programları ve Podcast Arşivleri içinTIKLAYINIZ
Açık Radyo resmi web sitesi: acikradyo.com
Açık Radyo’yu internet üzerinden ve mobil cihazlarından dinlemek isteyenler için faydalı bilgiler
Açık Radyo Arşivi için TIKLAYINIZ
Açık Radyo program blogları için TIKLAYINIZ
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi: 5 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2019 akışı için Tıklayınız Günlük / Tıklayınız Haftalık
————————————————————————————
06:00 – 06:55 DemocracyNow!
democracynow.org/shows/2019/3/25
07: 00 – 07:20 Tehlikeli Oyunlar (Yeniden) / Yazan: Oğuz Atay / İletişim Yayınları / Okuyan: Tilbe Saran
Usta yazar Oğuz Atay’ı ölümünün 40. yılında, “Tehlikeli Oyunlar” romanının okumasının tekrarı ile anıyoruz.
07:30 – 07:50 Yeni Ufuklar (Yeniden program) / UNDP Türkiye
Her kış dönemi olduğu gibi BM UNDP Türkiye ofisinin hazırladığı Yeni Ufuklar bu yayın döneminde geri dönüyor.
08:00 – 10:00 Açık Gazete / Ömer Madra, Murat Can Tonbil, Selahattin Çolak
Açık Gazete kayıt arşivi
“Kömürün modası geçti.”
Texas’ın ve ABD’nin en büyük kömür şirketlerinden Vistra Energy’nin sahibi Curtis Morgan, kömür ve diğer fosil yakıtların artık güneş ya da rüzgâr enerji kaynaklarından daha pahalıya mal olması üzerine fosil yakıt üretiminden vazgeçtiğini söylüyor. (Guardian)
08:02 Eduardo Galeano: Ve Günler Yürümeye Başladı / Çeviren Süleyman Doğru / Sel Yayıncılık
“Kabilemizin hikâye anlatıcısı” benzersiz yazar Galeano’ nun yeryüzündeki harikulade konukluğundan bizlere kalan son eserinden her sabah bir hikâyeyi Açık Gazete’nin açılışında okuyarak güne başlamanın hepimize iyi geleceğini düşünüyoruz.
09:00 – 09:30 Salı Ahmet İnsel’le Ufuk Turu
Ufuk Turu kayıt arşivi
09:30 – 09:50 Açık Bilinç / Güven Güzeldere ile Bilim ve Felsefe Sohbetleri
Açık Bilinç kayıt arşivi
Açık Bilinç program metinleri
***
Sağ-sol değerler: Yerel seçimler öncesi Türkiye siyaset tarihinde neredeyiz?
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi ve üniversitenin Avrupa Çalışmaları Merkezi’nin direktörü olan Prof. Hakan Yılmaz, Türkiye’de sağ-sol tutumların benzerlik ve farklılıklarını belgeleyen kapsamlı araştırmalarını aktardı.
Bu haftaki programda Açık Bilinç’te, siyaset bilimci Prof. Hakan Yılmaz’la siyasal anlam çerçeveleri ve sağ-sol değerler ayrımını konuşacağız.
— / —
Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde öğretim üyesi ve üniversitenin Avrupa Çalışmaları Merkezi’nin direktörü olan Prof. Hakan Yılmaz, Türkiye’de sağ-sol tutumların benzerlik ve farklılıklarını belgeleyen kapsamlı araştırmalarını aktaracak.
Araştırmanın en temel ve çarpıcı bulgularından birisi, şu: Türkiye’de kimi alanlarda sağ, kimilerindeyse sol tutumlar önde.
Milliyetçilik konusunda sağ, ekonomi konusunda sol; kadın ve din söz konusu olduğunda, kamusal-siyasal alanda sol, özel-kişisel alanda sağ tutumlar hakim.
— / —
Toplumsal değer ve tutumların gösterdiği bu çeşitlilik, siyasi alana yansıyor mu? Daha doğrusu, niçin yansımıyor?
Toplumsal mutabakat alanlarında bile siyasi kutuplaşma nasıl ortaya çıkıyor?
Bu araştırmanın bulguları ışığında tartışacağız.
— / —
Ezginin Günlüğü’nün kurucularından olan Hakan Yılmaz’ı akademisyenliğinin yanı sıra, müzisyen kimliğiyle tanıyanlar da olacaktır.
Son yıllarda müziğe aktif olarak geri döndüğünün müjdecisi, iki albüm: Sen Yoktun (2015) ve Türkülerle Yeniden (2017).
Daha fazla bilgiyi için tıklayın.
— / —
Haftaya, yerel seçimler sonrasında, seçmen davranışı ve Türkiye’nin siyasi ufku üzerine son bir genel değerlendirme yapacağız.
Açık Bilinç’i Salı sabahları 9:30’da dinleyebilir, podcast arşivine ulaşabilirsiniz.
10:00 – 10:30 İklim İçin / Yücel Sönmez, Ömer Madra ve Murat Can Tonbil
İklim İçin kayıt arşivi
10:30 – 11:00 Ahşaptan Betona, Mecidiyeden Jetona / Pınar Erkan / Alameti kerametinden menkul kent hikayeleri
AhsaptanBetonaMecidiyedenJetona20190326
“Alameti kerametinden menkul kent hikâyeleri” şiarıyla yola çıkan programda tarihten günümüze tarihsel katmanlar da deşilerek Bizans köşklerinden, sarayların altyapısının nasıl oluşturulduğuna, konutlardan ofislere, kaldırımlardan sokaklara, dehlizlerden şarap üretilen üzüm bağlarına kadar şehrin farklı unsurlarına dair az ya da çok bilinen detaylar konuşuluyor.
Ahşaptan betona Mecidiyeden jetona kayıt arşivi
11:00 – 12:00 Deniz Aşırı / Deniz Pak / Bozcaadalılar, adaya yolu düşenler ve adanın kıyısına vuranlar…
12:00 – 13:00 Periplus (Yeni program) / Hazırlayan: Murat Can Tonbil
“Haritalar üzerinden caza çalan bir müzikal seyir rehberi” şiarıyla yola çıkan program, haftaiçi öğle kuşağını kıtalararası bir seyahate çıkarıyor.
12:55 – 13:05 Yerdeniz Büyücüsü – Atuan Mezarları / Yazan: Ursula Le Guin / Çeviren: Çiğdem Erkal / Metis Yayınları / Okuyan: Tolga Korkut
Amerikalı usta yazar Ursula LeGuin 22 Ocak’ta aramızdan ayrıldı. Yazarın Çiğdem Erkal çevirisiyle Metis Yayınları’ndan yayımlanan 6 kitaplık kült fantastik serisi Yerdeniz Büyücüsü bu yayın döneminde başlıyor. Ne zaman biter, orası meçhul.
13:00 – 14:00 Musica Brasileira / Jozi Levi / Brezilya’dan müzik
14:00 – 14:30 Dünya Mirası Adalar / Asu Aksoy, Derya Tolgay ve Alp Orçun
dunya_mirasi_adalar_26.03.2019
dunya_mirasi_adalar_26.03.2019_201903
Adalar, yüzyıllarca imparatorluklara başkentlik yapmış, siyasi ve kültürel dönüşümlerin aktörlerini beslemiş dünya şehri İstanbul’un hikâyelerinin hep bir parçası olagelmiş. Krallar, kraliçeler, dini liderler sürgüne buralarda zindanlara atılmış, ardından Osmanlı’dan günümüze farklı kültürel cemaatlerin zengin bürokratları, iş insanları, Adaları İstanbul’un sayfiye merkezi haline getirmiş, sanatçılar, yazarlar, Adalar’ın renginden, havasından, kokusundan beslenmek için buraları mekân tutmuş. Adalar, muhteşem mimari ve yaşam dokusuyla dünyada eşine az rastlanır bir kültürler havzası olma halini bugüne kadar taşımışlar.
Şanslıyız ki Adalarda İstanbul tarihinin tüm veçhelerinin mekânsal izdüşümlerini hâlâ görebiliyoruz ve barındırdıkları hikâyelerin bazen yaşayan bilgi kaynaklarına erişebiliyoruz. Kendimizi gerçekten müstesna hissetmeliyiz: Adalar’a adımımızı attığımızda İstanbul tarihinin çok da bozulmamış tanığının varlığını hissedebiliyoruz, şaşırıyor ve nedenini çok da bilmeden mutlu oluyoruz. Bu yayın döneminde bizi mutlu eden Dünya Mirası Adalar’ı enine boyuna konuşuyoruz.Dünya Mirası Adalar facebook sayfası
***
26 Mart Salı 14.00 de Açık Radyo DünyaMirasıAdalar programında, “İnsan Hakları Kentleri” Proje Danışmanı Bahar Özden konuğumuz oluyor. Türkiye’de yerel demokrasinin ve belediyelerin kapasitelerini geliştirilmesini hedefleyen; İsveç, Hollanda, Almanya ve İspanya yerel yönetim birlikleri işbirliğinde geçekleştirilen birçok uluslararası projede yer alan Bahar Özden’le deneyimlerini ve Adalar gibi nispeten küçük ölçekteki bir belediyenin üzerinden bu işbirliğinin nasıl mümkün olabileceğini konuşacağız.
Bahar Özden kimdir;
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümünden mezun oldu. 2005- 2015 yılları arasında Türkiye Belediyeler Birliği Dış İlişkiler Müdürlüğünde görev yaptı. Bu dönemde Avrupa Birliği’ne uyum ve yerel yönetim reformu kapsamında Türkiye’de yerel demokrasinin ve belediyelerin kapasitelerini geliştirilmesini hedefleyen; İsveç, Hollanda, Almanya ve İspanya yerel yönetim birlikleri işbirliğinde geçekleştirilen birçok uluslararası projede yer aldı. 2008-2015 yılları arasında Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Ulusal Delegasyon Sekretaryasını yürüttü. 2015-2018 yıllarında Çankaya Belediyesi Dış İlişkiler Müdürlüğü ile Eşitlik Biriminde Program Sorumlusu olarak görev aldı. Nisan 2018 tarihinden itibaren Research Worldwide İstanbul’da İnsan Hakları Kentleri Projesinden sorumlu Program Danışmanı olarak görev yapmaktadır.***
Seçimden önceki son programımızı, insan hakları kentleri proje danışmanı, Bahar Özden’le yaptık.
Türkiye’de yerel demokrasinin ve belediyelerin kapasitelerini geliştirdiği çalışmalar içinde yer alan bir çok belediye var.Seçimler sonrasında , 1 Nisan da biz yerellerin, yaşadığımız yerler için de yapabilecekleri çok şey var.
https://wetransfer.com/…/169131ce017e68f411c698dcb1b…/ef5ce8
14:30 – 15:30 Yeni / Hande Akkan / Yeni Philip Glass’ın 80. yaşını kutluyor
***
Bugün 14.30’da
@acikradyo “YENİ”de birbirinden yetenekli 4 genç çellistin, Gidon Kremer ve Heinrich Schiff önderliğinde hazırladıkları Focus Cello albümüne kulak veriyoruz. Beklerim.***
Başlıyoruz! İlk dinleyeceğimiz eser Antonio Vivladi’nin RV 531 katolog numaralı Sol minör, 2 Viyolonsel ve Orkestra için Konçerto’su. Vivaldi’nin eseri 1720 yılında yazdığı tahmin ediliyor ve bestecinin en tanınmış eserlerinden biri olarak öne çıkıyor.
***
Focus Cello /
@EdgarMoreau@Pablo_Ferrandez@AKobekina#BenedickKloeckner
15:30 – 16:00 Türk İşi Kovboylar / Hazırlayan: Utku Uluer / (15 günde bir)
Bugün Açık Radyo 94.9’da yeni bir yolculuğa çıkıyoruz. Yeni programın ismi; Türk İşi Kovboylar! – Türk Sineması ve Yeşilçam’da Westernler.
Yani Yeşilçam Arkeolojisi ile başladığımız yolculuğu daha spesifik bir başlığa taşıyoruz. Bugün saat 15:30’da yayınlanacak programda, içeriği ile ilgili detayları ve neler yapmayı planladığımızı anlatacağım. #western#yeşilçam#Türkişikovboylar#Kovboylar#cowboy#ErişteWesternEkrem GökkayaMelek Gorgun
16:00 – 16:30 Nöro Blog / Onur Arpat ve Taner Yılmaz / Beynimizden Geçen Herşey
16:30 – 17:00 Diğerkâm (Yeni program) / Hazırlayanlar: Damla Özlüer ve Rauf Kösemen
Geçtiğimiz dönemlerde Hemzemin programını hazırlayan Rauf Kösemen ve Damla Özlüer yine sosyal fayda iletişimi üzerine daha geniş düşünmeye çağırdıkları yeni programları Diğerkâm ile bu yayın döneminde de aramızdalar.
17:00 – 18:00 Dünyanın Cazı / Ceyhan Usanmaz, Sanat Deliorman, Jak Kohen, Levent Öget ve Harun İzer
Dünyanın Cazı kadrosuna Caz vokalisti Sanat Deliorman dahil oluyor. Salı günleri Dünyanın Cazı ondan sorulacak.
18:00 – 18:10 Gezegenin Geleceği / Uygar Özesmi / Ekoloji Günlüğü
facebook.com/uygar.ozesmi.page
Gezegenin Geleceği kayıt arşivi
18:10 – 20:00 Açık Dergi / İlksen Mavituna – Seçil Türkkan – Feryal Kabil / Hergün İstanbul’da Ne Var Ne Yok
Açık Dergi kayıt arşivi
Hafta boyunca Ben Bugün Bişey Öğrendim Yayına Hazırlayanlar: Doruk Yurdesin, Ozan Sezgin ve Rauf Kösemen
Açık Dergi Salı Dünyayı Okumak / Aytaç Timur ve Akif Pamuk
Dunyayi_okumak_26-03-2019_rec.19-03-2019
Yazmaya övgü. Eleştiriye ve eleştirmene kapı. Düşünmeye, düşünceye, üretmeye ve tartışmaya alan açmayı amaçlayan bir kültür programı.
***
Açık Radyo’da 26 Mart 2019 Salı günü Dünyayı Okumak programında Müjdat Ataman’dı. Açılın Ben Öğretmenim kitabı hakkında konuştuk.
Açık Dergi Salı 18:50 Dünya Sinema Sözlüğü (Açık Dergi’de yeni köşe) / Hazırlayanlar: Oğulcan Bakiler ve Sabahat Özay
Önceki dönemlerde Altyazı Aylık Sinema Dergisi’nin Türkiye Sinema Sözlüğü’nü radyoya taşıyan Oğulcan Bakiler ve Sabahat Özay bu yayın döneminde yine Altyazı tarafından hazırlanan Dünya Sinema Sözlüğü’nü dinleyiciyle paylaşıyor.
Açık Dergi Salı Kulis Sesleri – Bircan Yorulmaz (Ayda 1)
Program kaydı
Volkan Ağır ve Utku Gökerküçük’ün hazırlayıp sunduğu Efektif Pas bu yayın döneminde bir ara veriyor. Yerine, bir basketbol programı olan Serbest Atış geliyor.
Açık Dergi Salı Trapez Kadro (Açık Dergi’de yeni köşe) / Hazırlayanlar: Seçil Zor ve Zeynep Araboğlu
Açık Dergi’de Kadın Bisikletliler mikrofon başına geçiyor. Serbest Atış yayınıyla dönüşümlü olarak bizlerle her bölümünde farklı yaşam çevrelerinden bisikletçi kadınlar bisiklet deneyimlerini paylaşıyor.
20:00 – 21:00 Açık Şemsiye / Hakan Gürvit, Levent Dönmez, Mehmet Yusuf ve Şebnem Sühel Grimm / Gelmiş geçmiş tüm müzik türleri
21:00 – 22:00 Gitaresk / Jak Kohen, Gonca Açıkalın ve Meral Akman / Neo-klasik rock ve fusion
***
Bu gece saat 21:00’de, Açık Radyo 94.9 Gitaresk’te, sevdiğimiz Gitaresk sanatçılarının çok sevdiğimiz bazı parçalarını yine, yeniden dinliyoruz: Bob Dylan, The Who, Steve Miller Band, Eric Clapton, Siena Root, Stevie Ray Vaughan, Creedence Clearwater Revival 🎸
***
Gitaresk ve Dünyanın Cazı programlarının yapımcısı Jak Kohen hayatını kaybetti
Gitaresk ve Dünyanın Cazı programlarının yapımcısı Jak Kohen, 68 yaşında hayatını kaybetti.
28 Nisan 1951 tarihinde İstanbul’da doğdu. 1974’te Boğaziçi Üniversitesi’nden Pazarlama ve Finans alanlarında lisanslarını aldı. Uzun yıllar özel sektörde yöneticilik yaptı. Emekli olduktan sonra, 2004 – 2010 yılları arasında Açık Radyo Yayın Sorumluluğu görevini üstlendi.
Açık Radyo’nun kurulduğu günden beri devam eden Gitaresk programı dışında birçok program (Garip Meyva, Kavşak, Melomania, Pasifica Radyo 60 Yaşında, Kirli Çıkı) daha hazırladı ve sundu. Radyoculuğun yanı sıra bilgisayar, motosiklet ve fotoğrafçılıkla ilgilendi.
2010 yılında Açık Radyo’daki Yayın Sorumluluğu görevini bırakıp ikinci defa emekli oldu ve 2011’de Bodrum’a yerleşti. O günden bugüne Bodrum’dan, hem programlarına ve hem de çevirmenliğe devam etti.
Cenazesi 31 Mart 2019 Pazar günü, saat 14.30 Bodrum Yalıkavak, Sandıma mezarlığında toprağa verilecek. Ardından mezarlığın hemen yakınındaki kır kahvesinde dostları bir araya gelecek.
22:00 – 23:00 Esintiler / Seda Binbaşgil / Jazz
23:00 – 24:00 Psychoacoustics (Program gününde ve saatinde değişiklik) / Hazırlayanlar: Osman Kaytazoğlu, Berk Gökberk ve Barış Karakaş
Cumartesi geceleri 02.00’de yayınlanan Psychoacoustis bu yayın dönemi Salı geceleri saat 23.00’de
24:00 – 01:00 Numune Hastanesi / Cüneyt Bolak / Ses Gezegeninde Örnek avı
Kaydedilmiş her türlü ses, bir progresif rock şarkısı ya da bir hint ragası, “Eşkıya” filminden bir diyalog ya da eski bir tv reklamı prodüktörlerin ellerinde yeniden hayat bulur. Doktor Frankenstein’ın canavarı gibi! 70lerin sonunda sampler’ın icadıyla müzik bir daha eskisi gibi olmadı. Özellikle Hip Hop’ta kesilen, biçilen ve yeniden hayat bulan “numune”lerin masaya yatırıldığı Numune Hastane’sinde örneği alınan ve bu örneklerle yapılan şarkıların izi sürülüyor. Sampling marifetiyle üretim yapan prodüktörler ve bu üretimleri altyapı olarak kullanan rapçilerin de konuk olduğu Numune Hastanesi dinleyicilerini “Ses Gezegeni’nde Örnek Avı”na davet ediyor.
Açık Radyo’yu online dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Radyo Garden üzerinden Açık Radyo’yu dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi Programları ve Podcast Arşivleri içinTIKLAYINIZ
Açık Radyo resmi web sitesi: acikradyo.com
Açık Radyo’yu internet üzerinden ve mobil cihazlarından dinlemek isteyenler için faydalı bilgiler
Açık Radyo Arşivi için TIKLAYINIZ
Açık Radyo program blogları için TIKLAYINIZ
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi: 5 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2019 akışı için Tıklayınız Günlük / Tıklayınız Haftalık
————————————————————————————
06:00 – 06:55 DemocracyNow!
democracynow.org/shows/2019/3/22
07: 00 – 07:20 Tehlikeli Oyunlar (Yeniden) / Yazan: Oğuz Atay / İletişim Yayınları / Okuyan: Tilbe Saran
Usta yazar Oğuz Atay’ı ölümünün 40. yılında, “Tehlikeli Oyunlar” romanının okumasının tekrarı ile anıyoruz.
07:30 – 07:50 Sabahlık / Didem Gençtürk ve Emre Aydoğdu
08:00 – 10:00 Açık Gazete / Ömer Madra, Murat Can Tonbil, Selahattin Çolak
Açık Gazete kayıt arşivi
***
“Çocuğumun adı Oğuz Arda Sel. Kendisi ölü. Bu nedenle 23 Nisan’da cennette olacak, oradaki bir çocuğu da üye yapabiliyor musunuz? Onun da bayramı da 23 Nisan! Siz yollamıştınız cennete.”
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen tren kazasında 9 yaşındaki oğlu Oğuz Arda Sel’i ve eski eşini kaybeden Mısra Öz, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları’nın (TCDD) Twitter hesabından yapılan ‘YHT Çocuk Kulübü’ duyurusuna tepki gösteriyor. (T24)
***
Üzülemeyen, hiçbir acının yasını tutamayan ülke
Türkiye kalabalığının vasatı, Yeni Zelanda’daki katliama üzülemez. Üzüntü için, başkasının yası için elzem olan diğerkâmlık duygusundan yoksun. Yoksun olmayan bir azınlık var elbette ancak onlar da dağınık, ne yapacağını bilemez hâlde, efkârlı.
Murat Sevinç / (Diken – 18 Mart 2019)
Avustralya kökenli Brenton Tarrant adlı ırkçı faşist, Yeni Zelanda’nın bir şehrinde ibadet eden Müslümanları, yetişkin, çoluk çocuk, katletti. Yazdığı uzun mektup, gezip dolaştığı yerler, silahının üzerindeki semboller, katliamı canlı yayınlaması ve ne yazık ki o görüntülerin iştahla dolaşıma sokulması…
Dünya konuşur, tartışır bu katliamı, çokça yazılıp çizilir. Türkiye’de tartışma sözcüğünü hak eden bir tartışma yapılabilir mi? Yanıtını siz verin! Kişisel olarak, Ümit Kıvanç ve Aydın Selcen’in yazılarını okuyunca, katliama dair söyleyecek daha anlamlı bir sözümün olmadığını düşündüm. Yazıları size de tavsiye ederim.
Belki yalnızca şu kadarını dile getirmeyi deneyebilirim. Aylar önce, komşudaki depremde Kürtler öldüğü için ‘sevinen’ itler olduğunu okuduğumda yazdığım ‘sinirli’ yazıdan bir iki satır:
“Irkçılık bir toplumun başına gelecek en feci şeydir. Soru sorulmasını engeller. Vereceği yanıt yoktur. Soru ile karşılaştığında becerebildiği; daha fazla kötülük, daha fazla alçaklık, daha fazla körlük, daha fazla küfür ve daha fazla şiddettir. Irkçılık zavallılıktır. Irkçılar dünyanın çevrelerinde döndüğünü zanneden zavallı cahillerdir. Korkaktırlar. Saldırganlıkları korkaklıktan, söyleyecek anlamlı tek bir sözcükleri olmamasındandır. Irkçılık suçtur. Üzeri örtülecek bir ideoloji değildir. Irkçılıkla mücadele edilmelidir. Zihinde, dilde, okulda, yolda, evde… Her yerde. Irkçılık alçaklıktır. Alçaklık gurur duyulacak bir vasıf değildir.”
Ne olduğunda üzülür insan?
Üzülmesine neden olan ‘olay,’ ‘söz,’ ‘davranış’ vs. her ne ise, onunla kurduğu bağ nedeniyle, o bağdan umduğu sonuç gerçekleşmediğinde, beklentisi karşılanmadığında. Herhalde bu yüzden, örneğin, sevdiklerimiz üzebilir bizi ancak. Sevmediğimizin yaptıklarına tepki duyarız, mücadele ederiz, karşı çıkarız ama pek üzülmeyiz. Üzüntü kalbin kırılmasıdır ve kalp, oraya kabul ettiğinizce kırabilir. Dert ettiğinizce. Umursadığınızca. Sevdiğinizce. Endişelendiğinizce. Özlediğinizce. Şu ya da bu şekilde ve ölçüde, insani bağ kurabildiğinizce.
Ülkesi için de bu yüzden üzülür insan. Toprak için. O toprağın bir yerlerinde biriktirdiği anıları olduğundan. Yoldaşı için üzülür. Özel yaşamında ya da politik mücadelede yanında durmayı tercih ettiği yoldaşı. Hiç tanımadıkları için üzülür bazen. Tanımasa da, aynı telden çaldığını bildiğinden. Tanımadığı da insan olduğundan. Eğer tanımadığı insan, alçaklıkla, adaletsizlikle karşı karşıya ise üzüntü duyar. Dünyanın bir ucunda ya da kapı komşusunda olan için. Üzülür, zira bir ilişki kurmuştur. İnsan, hiç tanışmadığıyla da kurabilir o muhabbeti.
Bazen de üzülmez, üzülemez insanlar, toplumlar, ülkeler. Hisleri körelir, acı duygusu işlevini yitirir. Endişe, korku, peşi sıra görmezden gelme ve kısa süre içinde ona eşlik edecek olan yadırgamama, her şeyi bekler/umar hâle gelme. Herhalde en fena aşama bu.
Üzülemeyen, acıların yasını tutmayan, tutmak isteyene engel olan bir ülkeye giden yolu kim, kimler döşedi? Tarihimizdeki irili ufaklı taşlar saymakla biter mi!
Bu kez bırakalım on yılları, yalnızca son birkaç yıla bakınca: Hrant Dink’in katledilmesi mi? Berkin Elvan’ın annesinin yuhalanması mı yoksa Gar’da bombayla parçalanan insanların cenazelerinin bir stadyumda ıslıklanması mı? Suruç’ta katledilen gencecik insanlara sosyal medyada sövülmesi mi? Güvenpark’ta paramparça edilen insanların henüz cenazeleri kaldırılmamışken, birilerinin diğerlerine “Senin örgütün yapmıştır” demesi mi? Yüzlerce madencinin can verdiği yerde, bir diğerine tekme atılması mı? Herifin birinin ‘vatan hainleri mezarlığı’ önermesi mi? Yoksa, Aysel Tuğluk’un güzel annesinin cenazesinin, faşist güruhun saldırganlığı sonucunda topraktan çıkarılması mı? Topraktan.
Gar’da, parçalanmış cenazeler ortadayken, yaralıların ve koşuşturan yakınlarının üzerine su ve gaz sıkıldı bu diyarda. O Gar’ın önündeki bir metreye sıkıştırılmış insan fotoğraflarına saldırdı birileri. Ve Türkiye ahalisi, şöyle bir göz ucuyla baktı yüzlerce, binlerce insanın acısına.
Şimdi; aman efendim o onu söylemiş, bu bunu söylemiş, ‘Hristiyan terörü’ demişler oysa diğerlerine ‘İslami terör’dememişler, mitingde görüntü seyrettirmişler, bilmem kim şöyle bir twit atmış, yerel seçim propagandasına malzeme yapılmış, birileri Ayasofya’yı gündeme getirmiş ama Reis karşı çıkınca karaktersizlerin hepsi suspus olmuş, vesaire vesaire… Hiçbiri yadırgatıcı gelmiyor artık. Doğaldır. Yakışanı da budur. Geçelim…
Üzülemez artık yeni Türkiye. Kızıl Elma’yı düşünüyor, Turan ülküsünü düşünüyor, Cihat/Fetih düşünüyor ‘büyük beyinleri’ ve hık deyicileri.
Buna mukabil onlarla sınırlı değil dehşet verici ‘hissizlik.’ Ölü bedenleri telefonuna kaydediyor bir otel çalışanı, satıp para kazanmak için. Diğeri şöhret cenazesinde göz yaşı dökenle selfi çekmeye çabalıyor. Beriki, işsiz bırakılana ‘ağaç kemirsin’ deyiveriyor. Kırk yıllık arkadaşının telefonunu siliyor telefonundan, başı derde girmesin diye dindar olanı. Yan odasındakini ihbar ediyor memur. Hocasını ihbar ediyor öğrenci. Gazetecileri ihbar ediyor gazeteciler.
Türkiye kalabalığının vasatı, Yeni Zelanda’daki katliama üzülemez. Üzüntü için, başkasının yası için elzem olan diğerkâmlık duygusundan yoksun. Yoksun olmayan bir azınlık var elbette ancak onlar da dağınık, ne yapacağını bilemez hâlde, efkârlı.
İçten bir üzüntü, yas için zamanı, niyeti ve samimiyeti yok Türkiye’nin.
Ezcümle, Başbakan’ı türban takıp acılı aile fertlerini ziyaret ederek onlara sarılan Yeni Zelanda’nın ‘toprağı’ dile gelseydi eğer; binlerce kilometre uzaktaki Türkiye’ye şöyle bir bakar ve “Ne olur benimle ilgili herhangi bir yorum yapma, hiç gerek yok. İzin ver de, kucak açtığım Müslüman yurttaşımın yasımı tutayım,” derdi…
Yazı önerisi: Aynı ülkede yaşadığım için mutluluk duyduğum yazarlardan Hakan Aksay’ın, insanı hem perişan hem mutlu eden nefis satırlarını buraya bırakıyorum.
Yazının Diken’de yayımlanan orijinaline buradan ulaşabilirsiniz.
08:02 Eduardo Galeano: Ve Günler Yürümeye Başladı / Çeviren Süleyman Doğru / Sel Yayıncılık
“Kabilemizin hikâye anlatıcısı” benzersiz yazar Galeano’ nun yeryüzündeki harikulade konukluğundan bizlere kalan son eserinden her sabah bir hikâyeyi Açık Gazete’nin açılışında okuyarak güne başlamanın hepimize iyi geleceğini düşünüyoruz.
09:00 – 09:30 Pazartesi Ali Bilge’yle Ekonomi Politik
***
Açık Gazete’de Ali Bilge ile söyleşi: Dolar kuru ve cezaevlerindeki intihar vakaları
Açık Gazete’nin Ekonomi Politik köşesinde Ali Bilge’yle konumuz dolar kurundaki yükseliş ile cezaevlerinde yaşanan açlık grevi ve intiharlar.
09:50 – 10:00 İzel Rozental ile Haftanın Karikatürleri (Açık Gazete’de yeni köşe)
Sevgili dostumuz çizer İzel Rozental dünyadan ve Türkiye’den seçtiği haftanın karikatürlerini radyoda anlatıyor.
10:00 – 10:30 Kirli Çıkı / Utkan Çınar ve Gülşah Görücü / Oldies
10:30 Kamusla Güreş (Yeni program) / Hazırlayanlar: Didem Gürzap ve Kerem Doğan
Kamusla_gures-25-03-2019_rec.07-03-2019
Kelimelerin, hayata dokunan anlamları, güncel ve geçmişe dayalı anlam ve çağrışımlarıyla tekrar ele alınacağı bir program
Kamusla Güreş kayıt arşivi
Kamusla Güreş Twitter
***
Kamusla Güreş, Kerem Doğan, Didem Gürzap, Bakkal, Manav, Kasap, Açık Radyo, 94.9
11:00 – 12:00 Bisiklet Zinciri (Yeni program) / Hazırlayan: Muzaffer Çorlu
Müzik programcımız Muzaffer Çorlu yıllar sonra heyecanlı bir dönüş yapıyor. Programda müzik, filim ve bilim üst şemsiyesi altında besteciler, bilim insanları ve dahi siyasetçiler nöro-bilimdeki yeni gelişmelerle birlikte ele alınıyor.
Bisiklet Zinciri kayıt arşivi
12:00 – 13:00 Caz Club / İçinden Caz Geçenler / Dağhan İş
12:55 – 13:05 Yerdeniz Büyücüsü – Atuan Mezarları / Yazan: Ursula Le Guin / Çeviren: Çiğdem Erkal / Metis Yayınları / Okuyan: Tolga Korkut
Amerikalı usta yazar Ursula LeGuin 22 Ocak’ta aramızdan ayrıldı. Yazarın Çiğdem Erkal çevirisiyle Metis Yayınları’ndan yayımlanan 6 kitaplık kült fantastik serisi Yerdeniz Büyücüsü bu yayın döneminde başlıyor. Ne zaman biter, orası meçhul.
13:00 – 14:00 Babil’den Sonra / Rüzgâra Bırakılmış Sesler / Hazırlayan: Ercüment Gürçay
***
AÇIK RADYO (94.9) BABİL’DEN SONRA: THE MILLION DOLLAR QUARTET
Bugün 13.00’de BABİL’DEN SONRA programında 4 Aralık 1956’da Birleşik Devletle’de, Memphis- Tenesse‘de, Sun Records stüdyolarında yapılmış doğaçlama bir kayıttan seçtiğim şarkıları dinleteceğim.
O yıllarda “Blue Suede Shoes- Mavi Süet Ayakkabı” şarkısıyla şöhreti yakalayan Jery Lee Louis bir başka kayıt için stüdyoda bulunuyormuş. Kendi grubuyla kayıt hazırlıkları yaparken o sırada Elvis Presley kız arkadaşı ile stüdyoya gelirler. Elvis Presley, Jery Lee Louis’i bir süre dinler ve sonra o da stüdyoya girer. Ardından Johny Cash kapıda belirir. Carl Perkins’de gruba bir süre sonra dâhil olur ve birlikte jam session yapmaya başlarlar. Sun Records’un sahibinin aklına bu doğaçlama seansı kaydetmek gelir.
Piyano ve vokalde Jery Lee Lewis ve Elvis Presley, gitarda Carl Perkins ve Johny Cash yer alır. Diğer çalgıları Lewis’in müzisyenleri çalar ve kayıt bir öğleden sonra başlayıp, gecenin geç vakitlerine kadar devam eder. Country baladlarından, rock’n rol’a, gospellere kadar farklı tarzlarda 40’dan fazla doğaçlama şarkı, 3 makara banda kaydedilir.
Sun Records’un sahibinin aklına bu doğaçlama seansının bir gazete haberi olabileceği fikri gelir ve hemen Memphis Press’in magazin yazarı bir arkadaşını arar.
Bu kayıt seansının haberi ertesi gün Memphis Press’te “The Million Dollar Quartet” başlığıyla yayımlanır. Böylece grubun adı da belirlenmiş olur. Müzik tarihçileri açısından bu kayıt rock’n roll tarihinde çok önemli bir yer tutmaktadır. Bu kayıt yıllar sonra ilk kez 1981’de 17 şarkıyı içeren bir albüm olarak yayımlanır. 1991’de daha çok şarkının yer aldığı bir külliyat yayımlanır. En son 2006 yılında “50. Yıl Albümü” olarak bir kez daha yayımlanır. Ben bugün 1956 tarihli ilk kayıttan 19 şarkı seçtim.
14:00 – 14:30 Hamişden Sesler / Şenay Özden ve Özhan Önder / Suriye ve Suriyeliler hakkında sürgünden sesler
Hamişden Sesler kayıt arşivi
14:30 – 15:30 Opus 94 9 / Berna Uzunoğlu
Daha önceki dönemlerde her bölümünü dâhi bir besteciye ayrılan programda, 39. yayın döneminden itibaren her bölümünü bir müzik enstrümanına ayrılıyor.
15:30 – 16:30 Yolgeçen / Rahmi Öğdül ve Evrim Altuğ / Hayatî ve kitabî patikaların kesiştiği yol ağızlarında ayaküstü konuşmalar
16:30 Hariçten Sanat (Yeni Program) / Gezegenden Kültür-Sanat Haberleri / Hazırlayan: Çelenk Bafra
acikradyo.com.tr/program/144512/kayit-arsivi/hariçten-sanat
Programda özellikle Türkiye’yi ilgilendiren ve/ya Türkiye’den katılımcılara yer veren uluslararası sanat gündeminden bir kesit sunulacak. Müzeler, bienaller ve sergilere özellikle odaklanarak geniş bir perspektifle sanat, mimarlık, tasarım ve müzecilik alanlarındaki yeni gelişmeleri, haberleri ve güncel tartışmaları incelenecek.
Hariçten Sanat kayıt arşivi
***
Art Dubai sanat fuarı ve Jameel Arts Centre izlenimlerimi Pazartesi 16:30’da @acikradyo #hariçtensanat programında dinleyebilirsiniz📻 #dubai #arts#fair #radio #review #acikradyo #uae #image 1. #crude #exhibition#artjameel 2. #artdubai #commission
17:00 – 18:00 Dünyanın Cazı / Ceyhan Usanmaz, Berna Kaytaz, Başak Yavuz, Jak Kohen, Levent Öget ve Harun İzer
18:00 – 18:10 Gezegenin Geleceği / Uygar Özesmi / Ekoloji Günlüğü
facebook.com/uygar.ozesmi.page
Gezegenin Geleceği kayıt arşivi
18:10 – 20:00 Açık Dergi / İlksen Mavituna – Seçil Türkkan – Feryal Kabil / Hergün İstanbul’da Ne Var Ne Yok
Açık Dergi kayıt arşivi
Açık Dergi Pazartesi Murat ‘Mrt’ Şeçkin ile Kadıköy Postası
Kadıköy’deki kültür-sanat takviminin tutulduğu programda Tayfun Polat’ın Kadıköy’den göçüyle oyuncu değişikliğine gidildi. Yine bir Kadıköylü Murat ‘Mrt’ Seçkin aramıza katıldı.
Açık Dergi Pazartesi Halk Takvimi (Açık Dergi’de yeni köşe) / Hazırlayan: Kansu Şarman
Açık Dergi Pazartesi Haftanın Albümü
20:00 – 21:00 Yerli / Tayfun Polat / Ana akımın dışında kalanlar
***
Bu hafta “yerli”de ilginç işler olacak. Programın ilk yarısı Künt‘ün var olmayan albümüne ayrıldı. Artık bu albüm çıksın diye elimdeki 6 kaydı yayınlayacağım. Ve dinleyicilerin @kuntmuzik sosyal medya hesaplarına beğenilerini yağdırmasını bekleyeceğim. Programın ikinci yarısında Martin Alaçam’ın Metomorphosis grubundan iki kayıt ve kapanışta da Esra Arslan‘ın PİK EP’sini dieyeceğiz.
“yerli” pazartesi akşamları saat 20:00’da Açık Radyo 94.9 ve acikradyo.com.tr üzerinden yayında.
Ha, fotoğraftaki çiçekler bahçeden, ismi çanta çiçeği..
#yerlisetler #kunt #künt #metamorphosis #luff #esraarslan #acikradyo
21:00 – 22:00 Vertigo / Hilmi Tezgör ve Osman Öztürk / Savrulan şarkılar
***
Her hafta bir (çeviri) şiir: ‘Aşk Yıldızları’
Her Pazartesi 21:00 – 22:00 arasında yayınlanan ‘Vertigo’ programcılarından Hilmi Tezgör’un çevirisiyle Else Lasker-Schüler’den ‘Aşk Yıldızları’.
Her Hafta Bir (Çeviri) Şiir:
ELSE LASKER-SCHÜLER
Aşk Yıldızları
Gözlerin bekleyişte hayatımın önünde
Gündüzü özleyen geceler gibi
Ve boğucu düş, dağılmadan
abanmış onların üzerine.
Tuhaf yıldızlar dünyaya bakıyor
Demir renkli, hasret kuyruklu,
alev alev kollarla sevgiyi arayan
ve havaların serinliğine uzanan.
Türkçesi: Hilmi Tezgör
22:00 – 23:00 Ahtapotun Bahçesi / Cem Sorguç / Alter-latif müzik
23:00 – 24:00 Ay Palas / Tolga Yağlı / Bağımsız müzik
24:00 – 01:00 Asfalya / Gülşah Görücü / Pyschodelic, eklektik, blues rock
Açık Radyo’yu online dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Radyo Garden üzerinden Açık Radyo’yu dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi Programları ve Podcast Arşivleri içinTIKLAYINIZ
Açık Radyo resmi web sitesi: acikradyo.com
Açık Radyo’yu internet üzerinden ve mobil
cihazlarından dinlemek isteyenler için faydalı bilgiler
Açık Radyo program blogları için TIKLAYINIZ
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi: 5 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2019 akışı için Tıklayınız Günlük / Tıklayınız Haftalık
————————————————————————————
08:50 – 09:00 Nasrettin Hoca Hikâyeleri (Yeni program) / Orhan Veli Kanık / Yapı Kredi Yayınları / Açık Radyo ekibi okuyor.
Bu yayın döneminde Pazar sabahlarına Orhan Veli Kanık’ın şiirli ve sihirli kaleminden çıkma Nasrettin Hoca Hikâyeleri ile başlıyoruz.
09:00 – 10:00 Gezgin’in Şarkısı / Rönesans’tan Barok Dönem’e yaratıcı dehanın keşfi / İlknur Akman Erk
Rönesans’tan Barok Dönem’e uzanan uzun, çok yaratıcı ve verimli bir çağın bestecilerini, eserleriyle birlikte tanıtmayı amaçlayan bir program bu dönem Açık Radyo’da yayında.
09:50 – 10:00 La Fontaine’in Masalları (Yeni program)
“Bu Bizim ezelî bir derdimizdir/
Asıl Düşmanımız Efendimizdir”
Orhan Veli çevirisiyle bir yıl boyunca her pazar bir fabl okuyoruz.
10:00 – 10:30 Bir Dolap Kitap / Banu Aksoy ve Yıldıray Karakıya / Her yaş için çocuk kitabı
10:30 – 11:00 Botanitopya (Yeni program) / Sesli Doğa Tarihi Müzesi / Hazırlayan: Benan Kapucu
Bitkiler âleminin tuhaf ve muhteşem dünyasını belgeleyen botanik sanatına dair her şeyin konuşulacağı bir program.
Botanitopya kayıt arşivi
botanitopya twitter
botanitopya instagram
botanitopya@gmail.com
***
***
Bitki ressamlığının Batı’daki gelişimini anlatmaya başlamıştık; bugün yine devam edip bizim topraklarda üretilmiş, doğa ressamlığının ilk örnekleri sayılabilecek “gerçekçi” bitki ve çiçek çizimlerine de bir göz atacağız. 10:30’da 94.9 Açık Radyo’da
@botanitopya@acikradyo***
Botanik sanatına yön veren isimlerden biri Sir Joseph Banks. Kaptan Cook’un dünya çevresindeki ilk yolculuğu için ressam Sydney Parkinson’u görevlendirmiş olması önemlidir; böylece ilk toplanan örnekler Parkinson’un suluboya çizimleriyle kayda geçirilmiş olur.+++
***
Dönüşte bu resimlerden ve kurutulmuş örneklerden yola çıkarak yapılan gravürler Florilegium kitabında bir araya getirilir.
***
Francis Bauer’i Kew Bahçelerinde çalışması için işe alan da Banks’dir. Nam-ı diğer “Majestelerinin botanik ressamı”, Delineations of Exotic Plants ve Strelitzia depicta gibi kitaplara, yeni gelen bitki ve çiçeklerin inanılmaz detaylı çizimlerini yapar++
***
+++ Bilimsel olduğu kadar sanatsal yönüyle de üst düzeydedir resimleri. Cennet kuşu çiçeği Strelitzia reginae’de olduğu gibi…
***
Francis’in erkek kardeşi Ferdinand da bitki ressamıydı. 1700’lerin sonunda J. Sibthorp ve J. E. Smith ile çıktığı yolculukta çizimleriyle belgelediği bitkiler Flora Graeca (1806) kitabında yayımlanır. Bu seyahatlerinde İstanbul’a da gelmişler, örnek toplamışlar.
***
William Curtis’in kurduğu (1787) Curtis Botanical Magazine, hala yayımlanan en uzun soluklu botanik dergisi ve tarihsel bir değeri var. Çiçek çizimlerine daha çok insanın ulaşabilmesini sağlıyordu. Bakır levhaya yapılan gravürler yerini 1830’lardan sonra taş baskılara bırakmış.
***
Botanik sanatının mihenk taşı kitaplardan biri de Thornton’a ait: The Temple of Flora. 1799-1807 arası Londra’da basılmış. Fitch’in japon zambağı, Hooker’ın orman gülleri, Miss Drake’in Galeandra devoniana orkidesi, Philip Reinagle’ın çizdiği laleler ve Cereus kaktüsü gibi+++
+++ birçok çiçeğin elde renklendirilmiş taş baskılarından (litografilerden) oluşuyor. Arka planındaki eşsiz dramatik peyzaj, Romantik dönemin bir yansıması.
***
Botanik tarihinin seyrini değiştirmiş, çiçek ressamları arasında en çok bilinenlerden biri P. J. Redouté. 16. Louis ve Marie Antoinette için çalışmış. Müthiş bir yeteneğe ve tekniğe sahip; vellum üzerine suluboya, stippling (noktasal gravür)tekniklerini kullanır.
***
Redoute’un noktasal gravür tekniği ve elde renklendirmeyle tamamlanan en ünlü kitapları arasında Les Liliaceaes, Les Roses ve Les Plus Belles Fleurs var. Napoleon Bonaparte’ın ilk karısı Josephine’in Malmaison bahçesindeki çiçekleri resmeden de odur.***Anadolu’da ise bitki çizimleri 16. yüzyıl başlarına kadar stilize bir tarzla yapılmış. Kanunî Sultan Süleyman dönemine ait Muhibbî Dîvânı’nda dönemin önde gelen tezhip üstatlarından Kara Memi’nin çizdiği yarı stilize çiçekler öne çıkıyor.***Kara Memi’nin gülleri, karanfilleri, sümbül, zambak ve servi ağacı resimleri, doğanın gözlemlendiği bilimsel doğruluğıu olan, ilk gerçekçi bitki çizimleri sayılabilir.***Avrupa’da bilimsel bitki resimlerinin yaygınlaşmasının etkisiyle bizde de daha gerçekçi resimler yapılmaya başlamış. 18. yüzyıla ait bitki resimlerinin üç boyutlu olduğunu, çiçeklerin zengin renk tonlamalarıyla daha hacimli çizildiğini görüyoruz. +++***Tezhip ustası Ali Üsküdarî, doğal bitki resimleriyle biliniyor. Çoğunlukla bir kurdeleyle bağlı buketler halinde resmetmiş çiçekleri…***Bitki Ressamlığının Tarihi Üzerine-II
Batı’da bitki ressamlığının bilimde, sanatta, baskı tekniklerindeki değişimlere göre nasıl bilimsellik kazandığını anlatmaya devam edip Doğu’da bizim topraklarda üretilmiş, doğa ressamlığının ilk örnekleri sayılabilecek, ilk “gerçekçi” bitki ve çiçek çizimlerine de bir göz atıyoruz.
İlk bölümde MÖ 15. yüzyıla ait, ayrıntılı bitki betimlemelerinin olduğu taş kabartmalardan başlayarak Antik Çağ ve Ortaçağ’daki elyazmalarından bahsettim… 1000 yıl sonra matbaanın bulunmasıyla birlikte bitki çizimi standartlarının da değiştiğini, doğanın yüceltildiği Rönesans’tan sonra doğa kitaplarının yaygınlaştığını; 16. ve 17. yüzyılda keşiflerin hızlanmasıyla ve botanik biliminin gelişmesiyle birlikte bilimsel sınıflandırma sisteminin de oluşmaya başladığını anlatmıştım. Şifalı yönleriyle değil, “güzelliğiyle” öne çıkan bitkilerin kültüre alınmaya başladığı bu dönemde yapılan gösterişli çiçek kitaplarından da konuşmuştuk…
18. yüzyılın ortalarında bitki ressamlığı, bilimin ihtiyaçlarını karşılamak için daha da gelişiyor; doğa bilimleriyle ilgili görselleştirilmiş kitaplar ardı arkasına çıkmaya başlıyor. İsveçli botanikçi Carolus Linnaeus 1737 yılında Genera Plantarum kitabını da yayınlamıştır artık. Bitkileri türleri ve cinslerine göre tanımlayarak, üç yüz yıl boyunca tüm dünyada kullanılacak olan modern taksonominin de temelini atmış olur bu çalışmasıyla. Botanik sanatçıları da bitkileri, çiçekleri resmederken; bitkilerin üreme organlarını temel alan Linneaus sınıflandırma sistemine göre, bitkinin botanik karakteristiğine vurgu yaparak çizmeye başlamıştır.
Linneaus’un binominal sistemine göre çizen en üretken ressamlardan biri de Georg Dionysius Ehret. Tüm zamanların en önemli bitki ressamlarından biri sayılıyor. Önemli bir kırılma noktasıdır; bitki ressamlığı açısından… Birçok müzenin koleksiyonunda, arşivlerinde, bitki avcılarının doğa kitaplarında onun çizimleriyle karşılaşıyoruz. Bilim insanlarıyla birlikte, bitki koleksiyoncularının himayesinde sayısız illüstrasyon yapmış Ehret ve onun geliştirdiği stil, bugün de kullanılıyor. Levhalarda bitkilerin, farklı detay ve parça kesitlerinin sunulması gibi çizim tekniğinde kullanılan belli kalıplar onunla birlikte başlıyor. Uzun yıllar sayısız bitki çizen Ehret’in ölümünden sonra da John Miller, Linneaus için çalışmaya başlamış. Hatta Linneaus “dünyanın başlangıcından beri görülmüş olanların hepsinden daha güzel ve daha doğru” diye tarif etmiş onun levhalarını…
Botanik sanatına yön veren isimlerden biri de ünlü İngiliz koleksiyoncu Sir Joseph Banks. 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarında çok etkilidir. Kaptan Cook’un Güney Pasifik deniz seferine eşlik etmiştir; Britanya içine ve dışına birçok bitkinin hareketinden o sorumluydu. Cook’un ilk dünya çevresindeki yolculuğu sırasında, ona eşlik etmesi için Sydney Parkinson’u görevlendirmiş olması önemlidir; böylece ilk toplanan örnekler Parkinson’un suluboya çizimleriyle kayda geçirilmiş olur. Dönüşte bu resimlerden ve kurutulmuş örneklerden yola çıkarak yapılan gravürler Florilegium kitabında bir araya getirilir.
En yetenekli ve üretken bitki ressamlarından biri sayılan Francis Bauer’i Kew Bahçelerinde çalışması için işe alan da Banks’dir. . Nam-ı diğer “Majestelerinin botanik ressamı”, Delineations of Exotic Plants (Egzotik bitkilerin tarifleri) ve Strelitzia depicta gibi ciltler halinde yayımlanan kitaplara, yeni gelen bitki ve çiçeklerin inanılmaz detaylı çizimlerini yapar; bilimsel olduğu kadar sanatsal yönüyle de üst düzeydedir resimleri.
Francis’in erkek kardeşi Ferdinand da bir bitki ressamıydı. Onun da Avustralya seyahati bir dönüm noktasıdır; Avustralya yaban hayatına ait örneklerin ilk doğru çizimlerini hazırlar. Bitkileri, karmaşık görünümlü polenlerine varıncaya dek ayrıntılı olarak çizer. 1700’lerin sonunda John Sibthorp ve James Edward Smith ile çıktığı yolculukta, çizimleriyle belgelediği bitkiler de Flora Graeca (1806) kitabında yayımlanır. Bu seyahatlerinde, bu iki botanikçi ve ressam İstanbul’a da gelmişler, örnek toplamışlar.
Botanik sanatının tarihini anlatırken 1787 yılında William Curtis’in kurduğu ve bugüne dek yayımlanmaya devam eden botanik dergisi, Curtis Botanical Magazine’den söz etmeden olmaz. Bu dergi daha az varlıklı insanlara da çiçeklerin ve bitkilerin güzel çizimlerine sahip olma şansı sunuyordu. Kraliçe Victoria dönemi boyunca aylık olarak basılır ve her sayısında-çoğu yeni bulunan bitkilere ait olan- 60 el boyaması resim vardır. Derginin en iyi bitki ressamlarından biri ise (1837-1878 yılları arasında) 2000’den fazla çizim yapan İskoç kökenli Walter Hood Fitch.
Bitkilerin tarihini, habitatlarını, botanik bilgilerini; nadir veya tehlike altındaki türleri konu eden her makaleye bir botanik resim eşlik ediyor dergide. Bakır levhaya yapılan gravürler yerini 1830’lardan sonra taş baskılara bırakmış. 1949’a kadar renkli baskı pahalı ve yoğun emek isteyen bir iştir. Curtis Botanical Magazine bitkilerin renkli çizimlerini içeren en uzun soluklu botanik dergisi olarak biliniyor.
Botanik sanatının mihenk taşı sayılabilecek kitaplardan biri de Robert Thornton’a ait: The Temple of Flora. 1799-1807 yılları arasında Londra’da basılmış. Linneaus sistemine de bir saygı duruşu niteliğinde. Thornton, en ünlü çiçek ressamlarına iş vererek, hiçbir masraftan kaçınmamış. Walter Hood Fitch’in japon zambağı, Joseph Dalton Hooker’ın orman gülleri, Miss Drake’in Galeandra devoniana türü orkidesi, Philip Reinagle’ın çizdiği Thornton’un bahçesine ait laleler ve Cereus kaktüsü gibi birçok çiçeğin elde renklendirilmiş taş baskılarından oluşuyor. Arka planındaki eşsiz dramatik peyzaj, Romantik dönemin bir yansıması. The Temple of Flora’nın çok az sayıda tam baskısı var ama Taschen yayınlarından çıkan yeni baskısını edinmek mümkün.
Botanik tarihinin seyrini değiştirmiş, çiçek ressamları arasında belki de en çok bilineni Pierre Joseph Redouté. Bitki kültürü ve botanikle yakın ilgisi olduğunu bildiğimiz- Fransa Kralı 16. Louis ve Marie Antoinette için çalışmış. St. Hubert Ardennes’te büyüdükten sonra genç yaşta tüm Hollanda ve Flanders’i gezerek, Hollandalı ve Flaman ustaların çiçek resimleri üzerine çalışmış. Daha sonra Paris’te yerleşmiş ve bu yeni çevrede, ona botaniğin temelleri öğreten ve birçok botanik kitabının resimlerini sipariş eden L’Heritier de Brutelle ile tanışmış. Redouté müthiş bir yeteneğe ve tekniğe sahip; vellum üzerine suluboya, stippling (noktasal gravür)tekniklerini kullanır. Noktalarla yapılan gravür tekniğinde süreç, gravür ile aynı ama bu kez metal plakalar üzerine resim ince ve yuvarlak uçlu kalemlerle çizgiler ve noktalar yapılarak aktarılıyor; temel özelliği noktaların ve kısa çizgilerin yoğunluğuyla ton yaratmak. Redoute’un noktasal gravür tekniği ve elde renklendirmeyle tamamlanan en ünlü kitapları arasında Les Liliacees (zambaklar), Les Roses (güller) ve Les plus belles fleurs (yeni güzel çiçekler) var.Napoleon Bonaparte’ın ilk karısı Josephine’in Malmaison şatosunun bahçesindeki çiçekleri resmeden de odur.
Peki bu arada Doğu’da, Anadolu’da neler oluyor? Anadolu’da bitki çizimleri 16. yüzyıl başlarına kadar daha çok stilize bir tarzla yapılmış. Kanunî Sultan Süleyman dönemine ait Muhibbî Dîvânı’nda dönemin önde gelen tezhip üstatlarından Kara Memi’nin çizdiği yarı stilize çiçekler öne çıkıyor. Karamemi’nin gülleri, karanfilleri, sümbül, zambak ve servi ağacı resimleri, doğanın gözlemlendiği bilimsel doğruluğıu olan, ilk gerçekçi bitki çizimleri sayılabilir.
17. yüzyılın ikinci yarısında Avrupa’da bilimsel bitki resimlerinin popülerliğinin artmasıyla birlikte, daha doğal, daha gerçekçi resimler yapılmaya başlamış. 18. yüzyıla ait bitki resimlerinin daha üç boyutlu olduğunu, yaprakların ve çiçeklerin zengin renk tonlamalarıyla daha hacimli çizildiğini görüyoruz. Tezhip ustası Ali Üsküdarî, doğal bitki resimleriyle biliniyor. Çoğunlukla bir kurdeleyle bağlı buketler halinde resmetmiş çiçekleri; sadece Kur’ân sayfalarını, kitap kapak ve sayfalarını süslemek amacıyla yapılan işler… Bitkilerin kök kısımları yoktur, o yüzden bilimsel resimler olduğu söylenemez tabii…
Batılı kaşifler, tıbbi bitkileri kayıt altına almak için Akdeniz ülkeleri ve Orta Doğu’ya, daha çok Anadolu’ya çokça seyahat etmişler. Osmanlı kayıtlarında da rastlıyoruz. Fransız doğa bilimci ve seyyah Pierre Belon da Kanuni döneminde Yunanistan, Mısır, Filistin, Batı Suriye, Anadolu ve Trakya’da dolaşmış; 1553 yılında yayımlanan Seyahatnamesi Türkiye florasını anlatan ilk basılı yayın.
Asuman Baytop, Botanik Tarihi kitabında 16. yüzyıl başlarından itibaren Anadolu’ya gelen birçok isimden söz ediyor: J. P. de Tournefort, Ferdinand Bauer, Guillaume A. Olivier, Pierre-Joseph Redouté ve Otto Schwarz gibi… Anadolu’ya fauna ve flora örneklerini toplamak ve kayıt altına almak için gelen araştırmacılara, dönemin padişahları tarafından rehberler tahsis edilmiş ve araştırmaların kontrol altında yürütülmesi sağlanmaya çalışılmış. Bitkileri kayıt altına almışlar, bitki tohumlarını ve lale, sümbül gibi soğanlı bitkileri ülkelerine götürmüşler, kültüre alınmalarını sağlamışlar, zaman zaman konuşuyoruz burada da. Bu botanikçi ve bitki ressamları Anadolu’da, İstanbul’da yaptıkları gezilerinde biriktirdiklerini, gözlemlerini çizimleriyle birlikte kitaplaştırmışlar. Avrupa, Doğu’dan gelen birçok tıbbi bitkiyle tanışır bu sayede: Lale türleri, atkestanesi (Aesculus hippocastanum), ters laleler (Fritillaria imperialis), süsen türleri (Iris sp.), sümbül türleri (Hyacinthus sp.) gibi…
1700’lerin ortasında, doğa tarihiyle yakından ilgilenen Kutsal Roma İmparatoru I. Franz örneğin, (Gerard van Swieten, Adam Franz Kollar ve Nikolaus Joseph Jacquin gibi) botanikçilere sipariş vererek, Bizans döneminde yapılmış Codex’in bitki illüstrasyonlarının bakır levha üzerine reprodüksiyonlarını yaptırmış. Biraz önce de bahsettiğim gibi, Oxford Üniversitesinde profesör olan John Sibthorp ve James Edward Smith 1800’lerde İstanbul, Girit adası, Kıbrıs, Yunanistan’da yaptığı botanik gezilerinden sonra tüm bulgularını Flora Graecea kitabında bir araya getirmişler. Ressam da Ferdinand Bauer’dir.
İstanbullu botanikçi Georges V. Aznavour (1861–1920) da botanik tarihimiz açısından önemli bir değer. Aznavour, İstanbul ve dolaylarında gezmiş, bitki örnekleri toplamış, İstanbul bitkilerinden 15-20 bin örneklik bir koleksiyon hazırlamış. Yeni olarak nitelendirdiği taksonları isimlendirmiş, betimlemiş, Batılı botanikçilerle bağlantı kurmuş ve çalışmalarını (Bulletin de la Société Botanique de France, Magyar Botanikai Lapok ve Bulletin de l’Herbier Boissier) dönemin önemli bilimsel dergilerinde yayımlamış; Prodrome de la Flore de Constantinople (İstanbul Florasına Giriş) adını verdiği Fransızca bir kitabın müsveddelerini hazırlamış.
Rus doğa bilimci ve politikacı, bir süre İstanbul’daki Rus konsolosluğunda çalışan Pyotr Alexandrovic Çihaçov 1850’lerde Batı ve Kuzey Anadolu’da yaptığı gezilerden sonra 8 ciltlik Küçük Asya’nın fiziki coğrafyası, zoolojisi ve botaniği üzerine dev eserini yazmış. Anadolu’daki bitkilerin yer aldığı diğer bir önemli eser de İsviçreli botanikçi Pierre Edmond Boissier’nin 5 ciltlik Flora Orientalis’i.
19. yüzyılın sonlarında fotoğrafın bulunmasıyla birlikte, botanik kitaplarında bir dönem fotoğraf kullanılmaya başlıyor ama hiçbir zaman çizimin yerini alamıyor. Çünkü bitkileri resimlemek fotoğraf makinesiyle de elde edilmesi mümkün olmayan bir bilgiyi gözler önüne seriyor; bitki ressamları karmaşık, anlaşılması zor kısımları disiplinli bir gözlemle ortaya koyuyor.
20. yüzyılda hazırlanmış, bizim topraklarımıza ait bitkilerin çizimlerini kapsayan en kapsamlı kitap, P. H. Davis editörlüğünde Edinburgh Kraliyet Botanik Bahçesi’nde hazırlanan Flora of Turkey and East Aegean Island kitabı. Aznavour’un bitkilerinin 1600 kadarı da bu kitapta kayıtlı. 20. yüzyıla geldiğimizde, anmadan geçmeyelim, Nebahat Yakar’ın bilimsel bitki çizimleri, botanik tarihimiz açısından son derece değerli. Üç ciltlik Türkiye Bitkileri Resimli Atlası kitabında bitkilerin ayırt edici karakterlerini ön plana çıkartmış Türkiye’de bilimsel bitki ressamlığı mesleğinin doğuşuna öncülük etmiş bir isim; bilim dünyasında bitki çizimlerinin de en az tanımlanmaları kadar önemli olduğunu göstermiş.
Bugünün en uzun soluklu projesi de Türkiye florasındaki tüm bitkilerle ilgili son bilgilerin güncelleştirilip Türkçe’ye çevrildiği Resimli Türkiye Florası projesi. Son yıllarda yetişmiş birçok bitki ressamının çalıştığı, 10 yıla yayılan bu proje tamamlandığında, ülkedeki bitkilerin tamamına yakının resmedilmiş ve Türkçe olarak betimlenmiş olması hedefleniyor. Bitki ressamlığı, artık tanınan ve tercih edilen bir meslek olmaya başladı; bu da Türkiye gibi zengin bir floraya sahip olan bir ülkede olması gereken bir durum.
Playlist:
Parça Adı Albüm Adı Süre
Antonin Dvorak
Humoresque
03:23
11:00 – 12:00 Mekânlar ve Çağlar İçinde Ses / İştar Gözaydın / İskender Savaşır
12:00 – 13:00 Dünyayı Dinliyorum / Zekeriya Şen / Bir dünya müziği programı (Radio MultiCult 2.0 ile ortak yayın)
13:00 – 14:00 Ma’nın Tınısı / Hakan Ünseven / Anadolu müziğinin çağdaş yorumları
14:00 – 15:00 Dilden Dile Titreşimler / Emre Dağtaşoğlu / Türk halk müziği
DildenDileTitresimler24.03.2019
dildendiletitreimler.blogspot.com/
***
(Destekçi: Meriç Hızal)
- Şad Olup Gülmüyor Kalbi Yaslıdır – Zeynep İlhan
- Asker Yolu Beklerim – Gülşen Kutlu
- Dersini Almış da Ediyor Ezber – Erdal Erzincan
- Perşembe’nin Düzleri – Cengiz Özkan
- Yaz Gelirse Sarı Çiğdem Uyanır – TRT Koro
- Bir Çift Turna Gördüm Durur Dallarda – Bahattin Turan
- Gam Gasavet Keder Yok Olup Gider – TRT Koro
- Mihrican mı Değdi! – Onur Kocamaz
- Azrail Serime Çöktüğü Zaman – Gülşen Kutlu
15:00 – 16:00 Musıkî Arşivi / Bülent Aksoy / Musıkî icrasının geçmişine ayrıntılı bir bakış
16:00 – 17:00 Müzik Pazarı (Yeni program) / Hazırlayanlar: İlke Boran ve Elif Damla Yavuz
Müzik bilimi alanındaki güncel akademik araştırmalar, çeviri ve özgün kitaplar, yürütülmekte olan projeler, müzik alanındaki üretimler ve bu üretimlerin arkaplanını oluşturan düşünsel, kurumsal, toplumsal dinamikler ve aktörler… Ve, müzikle ilgili güncel tartışmaların yer aldığı bir program
17:00 – 18:00 Modernin Sesi / Aykut Köksal / Dört yüzyıllık müzik serüvenine derkenar
***
KANYONLARDAN YILDIZLARA…
Bu pazar (24 Mart), Aykut Köksal’ın hazırlayıp sunduğu Modernin Sesi’nde, Olivier Messiaen’ın Amerika Birleşik Devletleri’nin kuruluşunun 200. yıldönümü dolayısıyla bestelediği “Kanyonlardan Yıldızlara” başlıklı orkestra yapıtının ilk iki bölümünü dinleyeceğiz.
Messiaen bu yapıtın esin kaynağını Utah’ın güneyindeki kanyonlarda bulmuş. Fotoğrafta, bu kanyonlardan biri olan ve yapıtın bölümlerinden birine adını vermiş olan Bryce Canyon görülüyor.
Modernin Sesi her pazar saat 17:00’de, Açık Radyo 94.9’da…
18:00 – 19:00 İnsan Sesi / Aksel Tibet / Çoksesli Batı müziğinde insan sesinin yeri
19:00 Türlü (Programın yayın gününde değişiklik) / Hazırlayanlar: Ahmet Ali Arslan ve Ozan Sarohan
Bu civardan müziklerin çalındığı Türlü, 43. yayın döneminde Pazar günleri saat 19.00’da.
20:00 – 21:00 The Big Easy / Aylin ve Varol Ünel / New Orleans kültürü ve müziği
New Orleans müziğinin ve kültürünün işlendiği The Big Easy bu yayın döneminde saat 20’de.
21:00 – 22:00 Değişen Zamanlar / Mahir Ilgaz, Altuğ Güzeldere ve Güven Güzeldere / Bob Dylan şarkılarıyla yarım yüzyıl
“Bob Dylan şarkılarıyla yarım yüzyıl” şiarıyla yola çıkan programda Dylan’ın yaşamı, şarkıları üç Dylan sever tarafından didik didik edilecek.
22:00 – 23:00 Sarhoş Atlar Zamanı / Akif Burak Atlar / Konu parantezinde rock
23:00 – 24:00 Jirayr’ın Walkman’i / Bilindik Ermeni müziğinin öbür türlüsü / Saro Usta ve Vartan Estukyan
Bildiğimiz Ermeni müziğinin dışında kalan Ermeni müzisyenlere, müziklere yeni üretimlere yer verilen bir program.
24:00 – 01:00 Mixed Folder / Elçin Özsoy / Türlerden bağımsız bir müzik programı
“Türlerden bağımsız bir müzik programı” şiarıyla yola çıkan programda her hafta bir karışık kaset hazırlıyoruz.
01:00 – 02:00 ÆVOM (Yeni program) / Hazırlayanlar:ÆVOM ekibi ve konukları
Kendini ‘aidiyetsiz ve sınırsız kolektif’ olarak tanımlayan yeni bir kolektif ÆVOM. İsmini latincede ‘sonsuzluk’ kelimesinden alıyor. Yıllardır Emre Aksoy’un sürdürdüğü Yerin Dibi programı bu yayın döneminde ÆVOM ekibi ve konuklarının seçkisiyle türlerarası kolektif bir müzik programına dönüşüyor.
Açık Radyo’yu online dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Radyo Garden üzerinden Açık Radyo’yu dinlemek için T I K L A Y I N I Z
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi Programları ve Podcast Arşivleri içinTIKLAYINIZ
Açık Radyo resmi web sitesi: acikradyo.com
Açık Radyo’yu internet üzerinden ve mobil cihazlarından dinlemek isteyenler için faydalı bilgiler
Açık Radyo Arşivi için TIKLAYINIZ
Açık Radyo program blogları için TIKLAYINIZ
Açık Radyo 48. Yayın Dönemi: 5 Kasım 2018 – 5 Mayıs 2019 akışı için Tıklayınız Günlük / Tıklayınız Haftalık
————————————————————————————
08:50 – 09:00 Nasrettin Hoca Hikâyeleri (Yayın sıklığında değişiklik) / Yazan: Orhan Veli Kanık / Okuyan: Mesut Özkeçeci
Pazar sabahları yayınlanan Nasrettin Hoca Hikâyeleri bu yayın dönemi hem Cumartesi, hem de Pazar.
09:00 – 10:30 Radyo Agos / Haftalık Agos gazetesinin penceresinden Türkiye ve Dünya gündemi. Agos’un mutfağından haberler, söyleşiler, olaylar
Radyo Agos kayıt arşivi
10:30 – 12:00 Şansonlar (Yeni program) / Fransızca şarkılar dünyasında bir devr-i âlem / Hazırlayan: Cengiz Işılay
12079 listebaşı olmuş şarkıyı radyoya taşıyan Cengiz Işılay bu yayın döneminde Fransız Şansonlarına ve Fransız popüler müziğinin seçme örneklerine el atıyor.
12:00 – 13:00 Dünya Dönüyor / Naim Dilmener / ’Türkçe Pop’un 50 yılı
diskotek.info/ (Naim abinin “Bu sitede milyon hazine var” diyerek önerdiği site
)
13:00 – 14:00 Açık Deniz / Beysun Gökçin / Üç tarafı denizlerle çevrili bir radyo programı
Açık Deniz kayıt arşivi
***
Nejat Yavaşoğulları ile ” Dedemin teknesi ”
Açıkdeniz 94.9 Açık Radyo da. Saat 13.00 de yayındayız…
14:00 – 15:00 Fizan Ekspresi / M. Bülent Kılıç / Farsî dünyanın müziği
15:00 Sadânüvîs (Yeniden program) / Hazırlayan: Cemal Ünlü
Açık Radyo’nun efsane programlarından Sadanüvis geri dönüyor. Fonograf, gramofon ve taş plak kayıtları Cemal Ünlü’nün anlatımıyla Cumartesi günleri saat 15.00’de Açık Radyo’da
16:00 – 17:00 Dünyanın En Güzel Müzikleri (Yayın saatinde ve sıklığında değişiklik) / Reha Uz’a göre / Hazırlayan: Reha Uz
60 yılı aşkın bir müzik dinleme serüveninde Reha Uz’a göre Dünyanın En Güzel Müzikleri bu yayın dönemi hem Cumartesi hem de Pazar günleri saat 16.00’da.
17:00 – 18:00 Music of the World İstanbul / Refika Kadıoğlu ve Kutay Derin Kuğay / Tokyo’dan Barcelona’ya müzik ve ötesi
***
This Saturday, at 5pm Music of the World Istanbul program will feature distinguished master musicians and albums from Iran on the occasion of Nowruz.
18:00 – 19:00 Connections / Tim Hallam / 60′lar ve 70′lerde pop
19:00 – 20:00 Tighten Up / Simon Johns / Tematik bir müzik programı
20.00 – 21:00 Woman to woman (Yayın gününde ve saatinde değişiklik) / Hazırlayanlar: Seda Aktaş, Ahmet Uncu ve Emir Akçit
Farklı zaman ve coğrafyalarda erkek egemen toplumun çeşitli alanlardaki adaletsizliğine boyun eğmeden değişim isteyen, duygularını müziğiyle var etmiş kadınlara dair Woman to Woman, bu yayın dönemi Cumartesi günleri 20’de..

22:00 – 23:00 Beton Orman / Da-Frogg Eyez / Reggae, Dub ve alt türleri
8 yıl aradan sonra Beton Orman, Reggae, Dub ve alt türlerinin pozitif titreşimlerini yaymak için döndü.
23:00 – 24:00 Login / Christopher
Çolak / Elektronik müziğin alt türleri ve tüm renkleri
24:00 – 01:00 Lovaj / Ahmet Güneş / Elektronik ağırlıklı müzik
01:00 – 02.00 Flow (Yeni program) / Hazırlayan: Özgür Özer